BizeUlaşın. Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Tel: 444 YAPI (9274) Email: teknik@knauf.com.tr. Email: teknik@knauf.com.tr
Kulakburun boğaz Doç. Dr. Sedat Çağlı Kayseri. 209 Görüntülenme; Adres. Örnekevler Mah. Salih Avgun Paşa Cad. Temizel Sok. No: 13 38010, Kocasinan , Kayseri
Baskı9786051335056 Nobel Akademik Yayıncılık İletişim Bilimleri 83,00 TL Film Yapımı Prof. Dr. Sedat CERECİ Ağustos, 2013 1. Baskı 9786051335735 Nobel Akademik Yayıncılık İletişim Bilimleri 65,00 TL Reklamda Rekabetin Anahtarı Medya Planlama BELMA GÜNERİ FIRLAR Aralık, 2012 2.
KAYSERİ, (DHA)- KULAK, Burun, Boğaz Uzmanı Prof.Dr. Sedat Çağlı, önemsenmeyen ağız kokusu, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı gibi şikayetlerin baş-boyun kanserlerinin işareti
Prof Dr. Halit Madenoğlu. Başkan Prof. Dr. Sedat Çağlı. Üye Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Köşk Mahallesi Dede Efendi Sokağı P.K. 38030
Vay Nhanh Fast Money. Hakkında 1975, Bolu / Türkiye Doğumlu. Yabancı Diller İngilizce Prof. Dr. Sedat Çağlı hakkında bilgi ve randevu alabilir, hasta yorumlarını okuyabilir, doktorun uygun saatlerini görebilir ve online randevu alabilirsiniz. Tıbbi İlgi Alanları Tıbbi İlgi Alanları bilgileri bulunmamaktadır! Okullar / eğitimler Profesör 2015 Doçent 2010 MİNİMAL İNVAZİV TİROİD ve PARATİROİD CERRAHİSİ 2009 , Pisa/İtalya ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanlık Eğitimi 1999 - 2002 , Kayseri/Türkiye İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Genel Cerrahi Uzmanlık Eğitimi 1998 - 1999 , İstanbul/Türkiye ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Doktoru Eğitimi 1991 - 1997 , Bursa/Türkiye Deneyimler MEMORIAL KAYSERİ HASTANESİ Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi 2015 - Halen, Kayseri/Türkiye ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Profesörü 2015 - Halen, Kayseri/Türkiye ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Doçenti 2010 - 2015, Kayseri/Türkiye ÇORLU ASKER HASTANESİ Kulak Burun Boğaz Uzmanı 2004 - 2005, Toledo, Ohio/Türkiye MUDURNU DEVLET HASTANESİ Pratisyen Hekim 1997 - 1998, Bolu/Türkiye Adres Örnekevler Mah. Salih Avgun Paşa Cad, Temizel Sk. No 13, 38010 Kocasinan/Kayseri Telefon 0850 474 8641 ANLAŞMALI KURUMLAR KULLANILAN CİHAZLAR Puanlama Ortalaması Görüş Sayısı 0 Prof. Dr. Sedat Çağlı doktoruna ait görüş bulunmamaktadır! Prof. Dr. Sedat Çağlı ait makale bulunmamaktadır!
KAYSERİ, DHA- KBB Uzmanı Sedat Çağlı, burun kanamalarının farklı nedenleri olabileceğini belirterek, "Burun kanamalarında baş geriye atılarak, burun içine peçete ya da pamukla tampon yapmak ve enseye su tutmak doğru bilinen önemli yanlışlardandır. Kanamanın durmasına hiçbir etkisi olmayan bu uygulamalar, kanın genize akmasına neden olmaktadır" Kayseri Hastanesi'nde Sedat Çağlı, çeşitli hastalıklar, yapısal nedenler, hava şartları ve travmalara bağlı olarak gelişebilen burun kanamalarının günlük yaşamı olumsuz etkilediğini bildirdi. Çağlı, burun kanamaları konusunda doğru bilinen yanlışların çözüm olmak yerine, şikayetlerin daha da ağırlaşmasına neden olduğunu da kaydetti. Birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan burun kanamasının, burnun ön ya da arka kısmında olabileceğini vurgulayan Çağlı, şöyle dedi"Dış ortama açık olan insan burnu, oldukça zengin bir damar ağına sahiptir. Bu derece hassas bir organ olan burun, olumsuz hava şartlarından ve travmalardan kolayca etkilenir. Ön burun kanamaları çocuklarda ve gençlerde daha sık görülür. Genellikle burun karıştırma gibi küçük travmalar, solunan havanın kuru olması nedeniyle oluşan mukozal yaralar, alerji ve üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle kanamalara sık rastlanır. Burnun arka bölümünden kaynaklanan kanamalar ise ilerleyen yaşlarda daha sık görülür. Hipertansiyon, tümör, kan sulandırıcı ilaç kullanımı arka burun kanamalarının önemli nedenleridir."Burun kanamalarında travmanın, önemli bir neden olduğunu kaydeden Sedat Çağlı, şunları bildirdi"Küçük çocuklarda buruna yabancı cisim sokma ve karıştırma, erişkinlerde ise sert hareketlerle burnun karıştırılması kanamaya yol açabilir. Kaza ya da kavga sonucu buruna darbe alınması da burun kanamasına sebep olabilir. Burun içi, mukoza denilen bir yapıya sahiptir. Mukoza dış ortamdan alınan havayı nemlendirerek ısıtır. Dış ortamdaki hava çok kuruysa, ön bölgedeki mukoza çabucak kuruyup tahriş olacak ve burun içi kanamaya yatkın hale gelecektir. Çok güçlü sümkürme de, damarları etkileyerek kanamaya yol açabilir. Ayrıca burundaki kemik eğrilikleri de kanamalarda önemli bir etkendir. Eğrilik, mukozal yüzeylere batarak burun kanamasına neden olabilir. Grip, nezle ve sinüzit gibi enfeksiyonlar için kullanılan burun spreylerinin yanlış kullanımı da kanama nedenleri arasındadır." Çağlı, burun kanamalarında çok doğru bilinen yanlış uygulamaların yapılmaya çalışıldığını, bunların fayda yerine zarar verdiğini ifade ederek, şöyle devam etti"Burun kanamalarında baş geriye atılarak, burun içine peçete ya da pamukla tampon yapmak ve enseye su tutmak doğru bilinen önemli yanlışlardandır. Kanamanın durmasına hiçbir etkisi olmayan bu uygulamalar, kanın genize akmasına neden olmaktadır. Ön burun kanamasını durdurmak için burun ucundaki yumuşak kısım bir elin baş ve işaret parmağı arasına alınarak baskı uygulanır. Oturur pozisyonda baş öne eğilerek 10 dakika kadar beklenmelidir. Burun ve yanağa, bir beze ya da poşete sarılı olarak buz koymak damarlarda büzülmeye sebep olacağından kanama miktarını azaltacaktır. Bu şekilde kanama durursa sümkürmekten kaçınılmalı, başın kalp seviyesinden yükseğinde bir pozisyonda istirahat edilmelidir. Hipertansiyona bağlı burun kanamalarında ise öncelikle tansiyonun düşürülmesi gerekir. Çoğu zaman tansiyonun düşmesiyle burun kanaması da kendiliğinden durur. Bunun için hastaya doktor yönlendirmesi ile dilaltı’ olarak bilinen ve kısa sürede etkili olan tansiyon ilaçları verilir. Bu sırada hastaya başını öne eğerek oturur durumda beklemesi ve ağzına gelen kanı yutmaması söylenmelidir. Çünkü yutulan kan midede bulantı hissi ve kusmaya yol açabilir. Kusma da tansiyonu arttıran başka bir nedendir."Tansiyon düşmesine rağmen kanama devam ediyorsa, KBB uzmanı tarafından endoskopla burun içine bakılarak kanamanın yerinin tespit edildiğini kaydeden Çağlı, "Kanayan damar yakılır ya da tampon uygulanır. Buna rağmen kanama devam ediyorsa, büyük damarların bağlanması ya da anjiyo ile damarın içten tıkanması gerekebilir. Bilinen bir diğer yanlış da tansiyon yüksek olduğunda olan kanamanın, beyin kanamasını önlediğidir. Kan basıncı bir miktar düşse de, yüksek tansiyon hastalarının burnu kanamadan da beyin kanaması olabilir. Bunun için tansiyon hastalarının ilaçlarını düzenli almaları ve tuzdan kaçınmaları önerilir" ifadelerini
Tahmini yanıtlama süresi İletişim Bilgileri Soru sor Bu doktor/uzman henüz soru kabul etme seçeneğini etkinleştirmemiş. Dilerseniz bu profili daha sonra tekrar ziyaret ederek sorular etkinleştirilmiş mi kontrol edebilirsiniz. Adresler Hizmetler Görüşler 7 Özgeçmiş Sağlığınızı ertelemeyin Evinizden ayrılmadan tedavinizi başlatmak veya devam ettirmek için online danışmanlığı seçin. Eğer ihtiyacınız varsa, muayenehane ziyareti için de randevu alabilirsiniz. Uzmanları göster Nasıl çalışır? Adresler 2 Özgeçmiş Hizmetler Henüz bir hizmet eklenmedi Bu hekim/uzman, henüz verdiği hizmetlere dair bir bilgi girişi yapmadı. 7 hasta yorumu I Doğrulanmış kullanıcı 23 Şubat 2015 hocam bakın bütün hastalarınız sizden nakadar güzel bahsediyor gelin bizim hastayıda tedavi etmeyi kabul edin biz bukadar zor durumda olmasak siz degerli hocamı bukadar rahatsız etmezdik imkanlarımız erciyes hastahanesine sizin de nakadar başarılı bir hoca olduğunuzu da biliyoruz..bizim de duvalarımızı alın..hastamız gaziantepte amaliyat olmuştu hala tedavi oluyo alt dudak kanseri siz de geçenlerde gördünüz hastayı..saygılarımı sunuyorum...yardımlarınızı bekliyoruz.. S Sayın hocam ve ekibine sonsuz teşekkürler ....hastalığım sırasında gösterdikleri ilgi ve güven duygusu en büyük güç kaynağımdı herkese tavsiye ediyorum S si...c Doğrulanmış kullanıcı 12 Ekim 2013 Allah senden binlerce kez razi olsun hocam cok muhtedem bir hocasiniz annemi amaliyat ettiniz dildeki tumorden kurtardiniz onu rabbim hicbir zaman kotu seylerle karsilastirmasin sizi iki tanecik yzvrunuza ve esinizrbagislasin rabbi. yolunuzu her dai. acik etsin S muhtesşem bir hoca ve beyin cerahı F çok iyi doktor tavsiye ederim allah razı olsun ak...l Doğrulanmış kullanıcı 9 Aralık 2011 Saygı değer hocam Allahıma şükürler olsun Dudaktaki timörden beni hastalarına değer veren ilgilenen hasta yakınları ilede görüşüp, hasta hakkında bilgiler veren sen hocama teşekkür sunarım. ak...l Doğrulanmış kullanıcı 9 Aralık 2011 Hocamın kırşehirden bir hastasıyım dudakta bulunan bir yara nedeni ile kendisine gittim, derdime çare oldu bu hastalıktan hastası ve hasta yakınları ile ilgilenen insana değer veren bir yaklaşımı ile kendisine teşekkürlerimi bir borç bilir ve saygılarımı sunarım bu durumda olan hastalara tavsiye ederim. Hata oluştu, tekrar deneyin Özgeçmiş Şikayetinizi nedeniyle belirttikten sonra Başvur butonuna tıklayınız
KAYSERİ, DHA- KULAK, Burun, Boğaz Uzmanı Sedat Çağlı, önemsenmeyen ağız kokusu, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı gibi şikayetlerin baş-boyun kanserlerinin işareti olabileceğini söyledi. Çağlı, "Son derece tehlikeli bir hastalık grubu olan baş-boyun kanserleri erken teşhis edildiğinde tamamen kontrol altına alınabiliyor" Kayseri Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Sedat Çağlı, baş boyun kanserlerinin sık sık diğer boğaz hastalıkları ile karıştırıldığına dikkat çekti. Baş- boyun kanserlerinin, erkeklerde görülen tüm kanser türlerinin yaklaşık yüzde 10’unu, kadınlarda ise yüzde 3,5’ini oluşturduğunu kaydeden Çağlı, şöyle dedi"Erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olan bu kanser türleri, görüldükleri anatomik bölge ve alt lokalizasyonlara göre adlandırılmaktadır. Bu kanser türleri saçlı deri ve ciltte, dudakta, ağız boşluğunda, dilin ön kısmında, yanakta, ağız tabanında, diş etlerinde, sert damakta, yutakta, bademciklerde, yumuşak damakta, dil kökünde, farinks arka duvarda, burun boşluğu ve paranazal sinüste, genizde, gırtlakta, alt yutakta ve yemek borusunda, büyük havayolunun boyundaki kısmında ve tükürük bezlerinde görülmektedir. Tiroit ve paratiroid bezi kanserleri de baş boyun kanserleri bölümünde değerlendirilmektedir. Toplumda cilt, gırtlak, ağız boşluğu ve dudak ile tiroit kanserleri diğerlerine göre daha sık görülmektedir."KESKİN KENARLI DİŞ PROTEZLERİ KANSER NEDENİRisk faktörlerinin yanı sıra baş-boyun kanserlerinin büyük bir bölümünün en önemli sebebinin karsinojenlere uzun süreli temas olduğunu bildiren Çağlı, şöyle devam etti"Sigara, puro, pipo içimi, tütün çiğneme ile alkol kullanımı özellikle ağız boşluğu ve gırtlak kanserlerinin oluşumunda en önemli faktördür. Kullanılan miktar ve süre arttıkça bu risk de artar. Deri ve dudak kanserlerinde güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak önemli bir risk faktörüdür. Uygun olmayan diş protezleri ile keskin kenarlı sabit diş protezleri ise sürekli tahrişe neden olduğundan, uzun dönemde ağız içinde kansere neden olabilmektedir. Özellikle kadınlarda daha sık rastlanan demir eksikliği anemisi ise özellikle alt yutak kanserlerine zemin hazırlamaktadır. Daha önceden boyun bölgesine radyoterapi uygulanmış olması da kanserin gelişimini arttırır. Erken dönemde belirti veren baş boyun kanserlerinin önemli bir bölümünü oluşturan gırtlak kanserleri ses kısıklığı ve nefes darlığı ile kendini gösterebilir. Bu kanser türleri bulunduğu bölgeye göre belirti verir. En önemli belirtileri ise iyileşmeyen yaralar, ağız kokusu, kanama ve konuşma bozukluğu, boğazda kitle hissi, yutkunma veya yutma bozukluğu, yüzde şişlik, çene hareketinin kısıtlanması, burun tıkanıklığı, boyunda oluşan kitle, ağrı ve işitmenin azalmasıdır. Özellikle boyunda oluşan şişlik ya da yumru, erkeklere göre kadınlarda daha sık görülen tiroit kanserinin en önemli belirtisidir.""KANSER TEDAVİSİ KİŞİYE GÖRE PLANLANMALIDIR" Sedat Çağlı, baş-boyun kanserlerinin, cerrahi ya da erken dönemde radyoterapi yöntemleriyle tedavi edildiğini aynı zamanda kullanılan kemoterapinin tedavinin etkinliği arttırdığını söyledi. Çağlı, şöyle konuştu"Bu kanser türlerinde şayet tümör evresi ve hastanın genel sağlık durumu elverişliyse, en etkin tedavi yöntemi cerrahidir. Tedavi planlanırken tümörün boyutları ve yaygınlığı kadar hastanın beklentisi ve genel sağlık durumu kesinlikle dikkate alınmalıdır. Hastaya tedavi seçenekleri ile tüm ihtimaller çok iyi anlatılmalıdır. Tedaviyle ilgili son karar hastaya bırakılmalıdır. Çünkü hayatının geri kalan kısmındaki yaşam kalitesini seçme kararı yalnızca hastaya aittir. Hastalık yoktur hasta vardır genel prensibini dikkate alarak tedavi kişiye göre planlanmalıdır. Toplumdaki baş boyun kanserleri genellikle yüzde 60-70 oranında geç teşhis edildiği için yaşam şansı da azalıyor. Bu kanser türleri ile mücadelede amaç erken tanı olmalıdır. Erken tanıda en önemli şey ise şüpheciliktir. Özellikle baş boyun kanserinin gelişmesi açısından risk faktörleri üzerinde kesinlikle durulmalıdır. Aksi halde larenjit, farenjit gibi hayati riske neden olmayan hastalıklarla ilgili olmayan yanlış teşhislerin konulması zaman kaybına neden olacaktır. Yanlış teşhis sonucunda hastaya verilecek antibiyotik, analjezik ve antienflamatuvar ilaçlar kısa süreli iyileşmeye neden olacak ve hasta tekrar hekime gitmeyecektir. Geçen süre hastanın aleyhine, kanserin ise lehine olacaktır. Kanser ise bir üst evreye doğru ilerleyecektir. Erken teşhis edildiğinde baş boyun kanserlerinde yüksek oranda başarı elde edilebilmektedir. Günümüzdeki tıbbi bilgi, tecrübe ve teknolojinin de yardımıyla kanser tedavi edilirken, çoğunlukla organ fonksiyonları da korunabilmektedir."FOTOĞRAFLI
Giriş31 Ağustos 2016 0913 Güncelleme31 Ağustos 2016 Önemsenmeyen ağız kokusu, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı gibi şikayetler baş boyun kanserlerinin işareti olabileceğine dikkat çeken Memorial Kayseri… Önemsenmeyen ağız kokusu, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı gibi şikayetler baş boyun kanserlerinin işareti olabileceğine dikkat çeken Memorial Kayseri Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü'nden Prof. Dr. Sedat Çağlı, baş boyun kanserlerinin sık sık diğer boğaz hastalıkları ile karıştırıldığına dikkat çekerek tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi dudak, burun boşluğu ve gırtlak etkilenebilirBaş boyun kanserlerinin erkeklerde görülen tüm kanser türlerinin yaklaşık yüzde 10'unu, kadınlarda ise yüzde 3,5'ini oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Sedat Çağlı, “Erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olan bu kanser türleri,görüldükleri anatomik bölge ve alt lokalizasyonlara göre kanser türleri saçlı deri ve ciltte, dudakta, ağız boşluğunda, dilin ön kısmında, yanakta, ağız tabanında, dişetlerinde, sert damakta, yutakta, bademciklerde, yumuşak damakta, dil kökünde, farinks arka duvarda, burun boşluğu ve paranazal sinüste, genizde, gırtlakta, alt yutaktave yemek borusunda,büyük havayolunun boyundaki kısmındave tükürük bezlerinde ve paratiroid bezi kanserleride baş boyun kanserleri bölümünde değerlendirilmektedir. Toplumda cilt, gırtlak,ağız boşluğu ve dudak ile tiroitkanserleri diğerlerine göre daha sık görülmektedir.” diye ürünleri ve alkol türevleri en büyük risk faktörüSigara, puro, pipo içimi, tütün çiğneme ile alkol kullanımının özellikle ağız boşluğu ve gırtlak kanserlerinin oluşumunda en önemli faktör olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sedat Çağlı, bu ürünleri kullanım miktarı arttıkça riskin katlanarak arttığını ifade etti. Prof. Dr. Sedat Çağlı, sözlerini şöyle sürdürdü“Deri ve dudak kanserlerinde güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak önemli bir risk faktörüdür. Uygun olmayan diş protezleri ile keskin kenarlı sabit diş protezleri ise sürekli tahrişe neden olduğundan, uzun dönemde ağız içinde kansere neden olabilmektedir. Özellikle kadınlarda daha sık rastlanan demir eksikliği anemisi ise özellikle altyutak kanserlerine zemin hazırlamaktadır. Daha önceden boyun bölgesineradyoterapi uygulanmış olması da kanserin gelişimini arttırır.”Ağızda iyileşmeyen yaralara dikkat!Erken dönemde belirti veren baş boyun kanserlerinin önemli bir bölümünü oluşturan gırtlak kanserlerinin ses kısıklığı ve nefes darlığı ile kendini gösterebildiğini de dile getiren Prof. Dr. Sedat Çağlı, “Bu kanser türleri bulunduğu bölgeye göre belirti verir. En önemli belirtileri ise iyileşmeyen yaralar, ağız kokusu, kanama ve konuşma bozukluğu, boğazda kitle hissi, yutkunma veya yutma bozukluğu, yüzde şişlik, çene hareketinin kısıtlanması, burun tıkanıklığı, boyunda oluşan kitle, ağrı ve işitmenin azalmasıdır. Özellikle boyunda oluşan şişlik ya da yumru, erkeklere göre kadınlarda daha sık görülen tiroit kanserinin en önemli belirtisidir.” tedavisi kişiye göre planlanmalıdırSöz konusu kanserlerin erken dönemde radyoterapi ile tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Sedat Çağlı, “Radyoterapi ile birlikte kullanılan kemoterapi ise tedavinin etkinliği arttırmak ve radyoterapinin etkinliğini önceden belirlemekamacıyla kullanılmaktadır. Bu kanser türlerinde şayet tümör evresi ve hastanın genel sağlık durumu elverişliyse, en etkin tedavi yöntemi cerrahidir. Tedavi planlanırken tümörün boyutları ve yaygınlığı kadar hastanın beklentisi ve genel sağlık durumu kesinlikle dikkate alınmalıdır. Hastaya tedavi seçenekleri ile tüm ihtimaller çok iyi anlatılmalıdır. Tedaviyle ilgili son karar hastaya bırakılmalıdır. Çünkü hayatının geri kalan kısmındaki yaşam kalitesini seçme kararı yalnızca hastaya aittir. Hastalık yoktur hasta vardır' genel prensibini dikkate alarak tedavikişiye göre planlanmalıdır.” şeklinde erken teşhis için çok önemliToplumdaki baş boyun kanserlerinin yüzde 60-70 oranlarında geç teşhis edildiği için tedavide başarı şansını düşürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Sedat Çağlı, “Bu kanser türleri ile mücadelede amaç erken tanı olmalıdır. Erken tanıda en önemli şey ise şüpheciliktir. Özellikle baş boyun kanserinin gelişmesi açısından risk faktörleri üzerinde kesinlikle durulmalıdır. Aksi halde larenjit, farenjit gibi hayati riske neden olmayan hastalıklarla ilgili olmayan yanlış teşhislerin konulması zaman kaybına neden teşhis sonucunda hastaya verilecek antibiyotik, analjezik ve antienflamatuvar ilaçlar kısa süreli iyileşmeye neden olacak ve hasta tekrar hekime gitmeyecektir. Geçen süre hastanın aleyhine, kanserin ise lehine olacaktır. Kanser ise bir üst evreye doğru ilerleyecektir. Erken teşhis edildiğinde baş boyun kanserlerinde yüksek oranda başarı elde edilebilmektedir. Günümüzdeki tıbbi bilgi, tecrübe ve teknolojinin de yardımıyla kanser tedavi edilirken, çoğunlukla organ fonksiyonları da korunabilmektedir.” ifadelerini kullandı.
prof dr sedat çağlı kayseri