Pekiçeyiz parası kime verilir diye merak ediyorsan hemen açıklayalım: Bu yardımdan, anne veya babasını kaybedip, yetim aylığı alan ve evlilik yapan kadınlar bir defaya mahsus olmak üzere yararlanabiliyor. Yani her evlilik için ayrı ayrı çeyiz parası alınamıyor. Çeyiz parası için yaş sınırı da bulunmuyor.
EngelliÇocuğu Olanlara Erken Emeklilik İmkanı. 5510 Sayılı Yasaya 5754 Sayılı Yasa ile eklenen fıkra ile engelli çocuğu olan anneler lehine düzenleme yapılmıştır. 5510 Sayılı Yasanın konuyla ilgili fıkrasında “Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu
Kadınerkek fark etmeksizin herkes için ilerleyen yaşlarda rahat bir yaşam standardına ulaşabilmek adına emeklilik adeta hayat sigortası olarak görülüyor. DOLAR 17,3505-0.02%. EURO 18,3041 0.07%. ALTIN 1.017,850,21. BITCOIN 3659363,56%.
Kadınlar ve erkekler için, doğum öncesi ve sonrası ücretli ebeveynlik izni. * Ev içinde karşılıksız emeğimiz ortadan kalkana kadar kadınlar için yrpranma payı ve erken emeklilik hakkı. Kapsamı genişletildi. 5510 sayılı yasa ile doğum yapan kadınlara verilen prim borçlanma hakkının kapsamı 1 Temmuz 2010'da genişletildi.
a Normal Emeklilik Şartları: 08.09.1999 günü ve sonrası işe giren memur kadınların emekli olabilmeleri için 58 yaşını tamamlamaları ve en az 9000 gün sayısına ulaşmaları şartı
Vay Nhanh Fast Money. Çalışmayan kadınların emeklilik hakkı elde etmesine yönelik son dönemlerde bazı haberler yeniden basında yer almaya başladı. Bu haberlerde kocasıyla evli kalan ve belli bir yaş üzerinde bulunan kadınların emekli olabilecekleri iddia edildi. SGK Bülteni olarak bizlerde bu iddialara karşı tüm detayları ve bu konunun nereden nasıl çıktığını açıklıyoruz. 25 YIL EVLİ KALAN KADINLARA EMEKLİLİK VAR MI?Basında yer alan bu haberlerde ev hanımlarının kocaları ile 25 yıl evli kalmaları ve 50 yaşlarının üzerinde olmaları durumunda borçlanarak emekli olabilecekleri ifade ediliyor. Bu haberlerde dikkat çeken nokta ise bu talebin çok eski bir talep olması. 2019 yılında TBMM komisyonuna gelen bir çalışmada 25 yıl evli kalan ve en az 50 yaşında olan kadınların emekli edilmelerine ilişkin kanun teklifi sunuldu. Bu konun teklifine ilişkin ise daha sonra hiç bir resmi adım atılmadı. O dönem bu düzenleme teklifine ilişkin Tüketici Başvuru Merkezi TBM Sosyal Güvenlik Komisyonu Başkanı Ali Duman açıklamalarda bulunmuştu. Sunulan tasarının detaylarına ilişkin bilgi veren Ali Duman şu bilgileri vermişti."Ülkemiz genelinde milyonlarca ev hanımı çalışmadıkları için emekli olamıyor. 2008 yılından sonra çalışmaya başlayan kadınlar için ise emekli olup tam aylık alabilmeleri için gün yani toplamda 20 yıl çalışmaları gerekiyor. Çalışma hayatına katılmayan veya emekli olacak süre kadar çalışamayan ev hanımları ise emeklilik gibi çok önemli bir sosyal haktan yararlanamamış oluyorlar. tarih 2/2492 esas no ile TBMM Komisyonu'na sevk edilen yasa teklifine göre en az 25 yıl evli kalmak koşuluyla 50 yaşını doldurduğu halde emekli olamayan ev hanımları emekli olabilecekler."BU ÇALIŞMA MECLİSTEN GEÇMEDİ DOLAYISIYLA GÜNDEMDE BULUNMUYORO dönem kanun teklifi olarak sunulan düzenleme kabul edilmedi ve ek çalışma yapılmadı. Bu kapsamda 25 yıl evli kalan ve 50 yaşını doldurdan ev hanımlarına emeklilik iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Bu alanda bir düzenleme talebi geçmiş dönemlerde konuşulmuş olsa da o dönem bu çalışmalar kabul edilmedi. Ayrıca bu çalışmanın ardından bu alanda, ev hanımlarının evli olmaları nedeniyle emekli edilmeleri adına ikinci bir çalışmada yapılmadı.
25 yıllık ev hanımlarına emeklilik koşulları 2022 yılı için yapılan düzenlemeler ile beraber kişilerin sağlaması gereken durumlardır. 25 yıllık ev hanımlarına emeklilik şartları aşağıdaki gibidir Kadınlar, 25 yıllık bu süreç içerisinde herhangi bir sigortalı işte çalışmamalıdır. Sigortalı bir işte çalışan veya çalışmış olan kadınlar, bu imkândan yararlanamazlar. Kişiler aktif çalışma hayatında ise sigorta primi ödediklerinden dolayı isteği bağlı sigorta primi ödemek zorunda kalmazlar. Kadınlar, emekli bir ev hanımı olabilmek için 25 yıllık hizmet sürelerini doldurmalıdırlar. İsteğe bağlı sigorta prim ücretleri, asgari ücrete endeksli olarak değişir. Bu durum 2022 yılında yapılan asgari ücret zammı ile de değiştir. Ev hanımlarının güncel olarak ödemekle yükümlü oldukları aylık ücret 874 TL olarak belirlenmiştir. Devlet kanallarında görülen kurallar doğrultusunda da bu kişilerin 25 yıl evli kalmaları gerekiyor. Türkiye’de ikamet ediyor olma şartı bulunur. 50 yaşından büyük olunmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu SGK üzerinden herhangi bir yaşlılık, dul, yetim ya da emeklilik maaşı almıyor olmaları gerekir. Bu kadınların herhangi bir geliri olmamaları da aranan şartlar arasındadır. Ev Hanımları Nasıl Emekli Olur? Ev hanımları için emeklilik hakkı birçok farklı şekilde tanınmıştır. Ev hanımlar, isteğe bağlı sigorta yapma hakkına sahiptir. 18 yaşından küçük olan kadınlar, çalışmadığı ve sigortalı olmadığı takdirde SGK’ya başvurabilirler. SGK girişini yaptıktan sonra ise düzenli bir şekilde her ay prim ödedikleri takdirde emekli olma fırsatını yakalayabilirler. Ödenecek olan primler ise asgari ücret ile endekslidir ve değişir. 2022 yılı için ödenecek tutar TL’dir. Bunun yanında ev hanımları vergisiz esnaflık ve doğum borçlanması haklarından da yararlanabilir. 25 yıllık ev hanımları için, sağlanması gereken tüm koşulların sağlandığı takdirde emekli olabilirler. 25 Yıllık Ev Hanımları İçin Emeklilik Başvurusu 2022 2022 yılında ev hanımları için emeklilik müracaatı için kişilerin ikamet ettikleri yerdeki ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu SGK İl/İlçe Müdürlükleri ile irtibat haline geçmeleri gerekir. Şartları yerine getiren ve emeklilik hakkı kazanan ev hanımları, başvuru yaparak emekli olabilir. 25 yıllık ev hanımlarına emeklilik başvuruları e-Devlet üzerinden veya ikamet ettikleri yerdeki ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu SGK İl/İlçe Müdürlüklerine giderek gerekli müracaatı ve işlemleri gerçekleştirebilirler. İsteğe Bağlı Sigorta Primi Ücreti 2022 2022 yılında isteğe bağlı sigorta primi miktarı yapılan asgari ücret zammı ile belirlendi. Bu zamlar ile beraber birçok SGK borçlanmaları ve diğer ücretlere ilişkin oranlarda değişiklikler görülmüştür. 2022 yılı içerisinde yapılan asgari ücret zammı ile birlikte, kendi primini ödeyerek isteğe bağlı sigortalı olan kişilerin ödemesi gereken isteğe bağlı sigorta primi ücreti TL olarak açıklanmıştır. Bu oran, 10 günden az ev hizmetlerinde çalıştırılan kişiler için aylık olarak bir hayli düşük bir prim ücreti ödemesi ile ev hanımlarının emeklilik hakkından faydalanmasını sağlar ve günlük olarak 3,34 TL olarak belirlenmiştir. Sigortası Hiç Olmayan Ev Hanımları Emekliliği Daha önceden hiç sigortası bulunmayan ev hanımlarının emekliliği için yasalarda belirtilen durumlara göre emeklilik hakkı bulunabilir. Hiç sigortası olmayan ev hanımlarının emekli olabilmek için sağlaması gereken şartlar şu şekildedir Hiç sigorta girişi olmamalı 25 yıllık evli olmalı 50 yaşından büyük olmalı Ev Hanımlarının Emeklilikte Dikkat Etmesi Gereken Şeyler Emekli olmak isteyen kadınların dikkat edeceği durumlar bu konu üzerinde atacağı adımlara özen göstermeleridir. Emeklilik planlamasını riske sokacak hallerden uzak durmalıdırlar. Yaşlılık ve malullük maaşı veya herhangi bir gelirleri olmamalıdır. Sağlanması gereken tüm koşullara uyarak 25 yıllık ev hanımlarına emeklilik imkânlarından yararlanabilirler.
Haber Cuma Sarı – Yapıcıoğlu, 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınması gerektiğini Dava Partisi HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınması gerektiğini Yapıcıoğlu – HÜDA PAR Genel BaşkanıHÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İzmir’de düzenlediği basın toplantısında 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınması gerektiğini dile getirerek, “Hem kadınlar rahat nefes alacak hem de boşanmaların önüne bir nebze geçilebilecek.” ifadelerini temasları kapsamında basın mensuplarıyla araya gelen Yapıcıoğlu, ülke gündemine ilişkin değerlendirmede konuşmasında bu ifadelere yer verdi “Ekonomik sıkıntılar kadar olmasa da vatandaşların bir kısmı dağılan aile yapısından şikayetçi. Bu konuda bir teklifimiz var. Boşanmaları yavaşlatacak, evli kalmayı özendirecek, kadını korumaya yönelik bir teklifimiz var. Annelik, kutsal bir statüdür. Diyoruz ki ’25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınmalıdır.’ Kamuoyu ve siyasetin bunu tartışmasında fayda görüyoruz. Hem kadınlar rahat nefes alacak hem de boşanmaların önüne bir nebze geçilebilecek. Boşanan kadın, anne veya babasından kalan emekli parasını alabiliyor ancak evli kadın alamıyor. Birinci adım olarak kadın 25 yıl evli kalmışsa anne babadan kalan emekli maaş kendisine bağlanmalıdır. Bazılarının kağıt üzerinde maaş almak için boşandığını biliyoruz. Bu uygulamaya da bu öneri son verecektir.”Yapıcıoğlu ayrıca Türkiye’de siyaset üslubunun çok sert olduğunu da dile Tarihi 02 Ağustos 2022 – Son Güncelleme Tarihi 02 Ağustos 2022 1214 Asayiş Sokak ortasında silahlı saldırı 1 ölüHaber Cuma Sarı - Silahlı saldırıya uğrayan bir kişi, yaşamını kaybetti.
Ege Bölgesi ziyaretlerinin son durağı olan İzmir’de basın mensuplarıyla bir araya gelen Yapıcıoğlu, bölgede yaptığı gezilerden kesitler paylaşarak gündeme dair açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını Bölgesi temaslarının ardından haftaya Ağrı-Van bölgesine ziyaretler gerçekleştireceğini hatırlatan Yapıcıoğlu, bu geziler sırasında toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelerek halkın sorun ve sıkıntılarını dinlediklerini, çözümü konusunda ise işin takipçisi olacaklarını sırasındaki izlenimlerini anlatan Yapıcıoğlu, halkın en önemli gündem maddesinin ekonomik sıkıntılar olduğunu adı konulmasa da ekonomik bir krizin yaşandığına işaret eden Yapıcıoğlu, “Ama bu kriz birilerinin dediği gibi Türkiye’yi batırmak üzere olan bir kriz değil. Türkiye iflasın eşiğinde değil ama dar gelirli bir sıkıntı yaşıyor. Olayı karikatürize etmeden dediğim gibi çektiğimiz fotoğrafta şunu gördük. Bu sene çok şükür rekolte iyi, tarımsal ürünlerde iyi bir verim bekleniyor, gezdiğimiz yerlerdeki istihdam Türkiye ortalamasının üzerinde, işsizlikten çok fazla yakınan insanlar görmedik ama girdi fiyatlarının çok yüksek olmasından dolayı hem çiftçi hem de sanayici şikayetçi. Özellikle nakliye fiyatlarını çok fazla artmış olmasından dolayı tarımsal ürünlerin pazara ulaşıncaya kadar fiyatının katlandığına dair yoğun şikayetler var. Bununla beraber gübre ve ilaç fiyatlarının birkaç kat artmış olması da gıda maddelerinin vatandaşın sofrasına pahalı bir şekilde gelmesine sebebiyet veriyor. Kiralar yüksek… hem esnaf bundan muzdarip hem de kiracı konumdaki vatandaşlar, gelirlerinin çok önemli bir kısmını kiraya ayırmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Hayat pahalılığı devam ediyor, fiyatlarını nerede duracağı konusunda da bir belirsizlik var. Bu nedenle hükümete çağrımız şudur Eğer fiyatların yükselmesini durduramıyorsanız o zaman vatandaşın gelirini yükseltmenin bir yolunu bulmak gerekir.” tespitinde bulundu.“Kapitalist ekonomik model belli periyotlarla krizler üretiyor”Konuşmasında ekonomik krizin sebepleri ile ilgili tespitlere de yer veren Yapıcıoğlu, “Bu krizin sebebi şu veya bu sistem, siyasi sistem değil, bu krizin asıl sebebi uygulanan ekonomik sistemdir. Kapitalist ekonomi modeli belli periyotlarla krizler üretiyor. Başkanlık Sistemi de olsa Parlamenter Sistem de olsa ya da başka ülkelerde uygulanan Yarı Başkanlık Sistemi gibi farklı farklı sistemler de olsa bu sistemin krizler ürettiğine hep şahit olduk. 70’li yıllar, 80’li yıllar, 90’lı yıllar, 2000’li yıllar ve 2010’dan sonra da bu krizler yaşandı, bundan sonra da eğer bu sistem devam ederse yaşanmaya devam edecek. İşler tıkırında olduğu zaman para babaları kazanıyor daha çok. Bütün dünyanın en iyi yeraltı yerüstü kaynakları onlara akıyor ama krizler çıktığında onlar kazançlarını arttırıyorlar, daha fazla kazanıyorlar. Bankaların ikinci çeyrek kârları açıklandığında, kârlarını çok önemli oranda artırdıklarını, astronomik oranlardaki artışları sağlandığını hep beraber izledik.” şeklinde konuştu.“Depremzedelerin yaşadığı sıkıntılar giderilmeli”İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği’ne yaptıkları ziyaret hakkında da konuşan Yapıcıoğlu, depremzedelerin taleplerini aktararak işin takipçisi olacaklarını söyledi“İzmir’de İZDEDA’yı İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği ziyaret ettik. Onların da şikayetleri var, bazı talepleri var. Ağır hasarlı binaların yapılacağını, orta hasarlı binalara kredi verildiğini ama az hasarlı binalar ile ilgili, bunların ancak kentsel dönüşüm kapsamında kredi alabildiğini söylediler ve bu konudan muzdaripler. Talepleri, kendilerine kredi verilmesi ve yıkılan evlerin yerine yenilerinin yapılabilmesi konusunda bir yardım bekliyorlar. Yaklaşık 3 bin 500’ü ağır, 8 bini orta hasarlı, 67 bini de az hasarlı bölüm var, toplamda 79 bin bağımsız bölüm. Bu bilgileri dernek yetkilerinden aldık ve seslerini duyuracağımıza dair kendilerine söz verdik. Burada ilk adım olarak, sizlerin vasıtasıyla bu vatandaşlarımızın taleplerini kamuoyuna ve ilgililere duyurmuş olalım. İnşallah bundan sonra da biz bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”“Tarım alanında daha iyi bir planlama yapılmalı”İzmir’deki kötü yapılaşmanın, çarpık kentleşmenin 30 yılı aşkın bir süredir neredeyse değişmediğini belirten Yapıcıoğlu, Türkiye’nin 3’üncü büyük ili olan İzmir’e bu manzaranın yakışmadığını alanında ise ciddi bir planlamaya ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, önerilerini şöyle sıraladı“Özellikle tarım alanında Türkiye’nin kendi kendine yeterli bir ülke olmaya devam edebilmesi için bir hazine gibi değerli görülerek mutlaka çiftçinin korunması gerekir. Zarar etmeyecek şekilde tarım politikalarının geliştirilmesi, hangi bölgede nelerin ekiminin yapılacağı, hangi ürünlerin yetiştirileceği konusunda daha iyi bir planlamanın yapılması gerekiyor. Bu planlama sonrası, o planlamaya uygun olarak yetiştirilen ürünlerin alım garantisinin verilmesi yönünde bizim Hükümete ve Tarım Bakanlığı’na bir çağrımız var.”Cemevlerine saldırıGündemin önemli bir maddesi olan Cemevlerine yapılan saldırı hakkında da değerlendirmede bulunan Yapıcıoğlu, “Ankara’da Alevi vatandaşlarımızın mekanlarına ve bazı Cemevlerine yönelik bazı saldırılar oldu. Bu sabah haberlerinde saldırganın Eskişehir yönünde kaçmakta iken yakalandığı yönünde bir haber duyduk. Fakat sadece saldırganın yakalanmış olması yetmez. Bu çok ciddi bir provokasyondur, mutlaka bu provokatif hareketin arkasındaki güçler her kimse, bütün yönleriyle bu olay soruşturularak açığa çıkarılmalı ve memleketi karıştırmaya çalışanlar hak ettikleri muamele ile karşılaşmalıdırlar. Bu tek başına birisinin planlamış olduğu bir olay olabilir mi? Elbette mümkündür, fakat bu çok zayıf bir ihtimaldir. Sadece bu olayı tek başına değerlendirmek bizi yanıltabilir. Memlekette fay hatlarını tetiklemeye çalışan, ortalığı karıştırmaya çalışan çok sayıda insan var.” ifadelerini düşmanlığıÜlke genelinde körüklenmeye çalışılan yabancı düşmanlığına da dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Farklı farklı gerekçelerle, farklı farklı yöntemler kullanarak ortalığı karıştırmaya çalışanlar olabilirler ki bunlardan bir tanesi de bilinçli bir şekilde düzenli ve ısrarlı bir şekilde körüklenmeye çalışılan yabancı düşmanlığıdır. Bütün bunlar üst üste geldiğinde Allah korusun memleketin her tarafına benzin döküldüğünde, belki onları harekete geçirenler; kıvılcım çakma zamanı geldiğini düşünerek harekete geçebilirler. O zaman çıkacak olan yangının büyüklüğü nispetinde vereceği hasar da büyük olacaktır. O durumlara düşmekten Rabbim milletimizi, memleketimizi muhafaza buyursun.” diye yaşananlarTürkiye’yi karıştırmak isteyen güçlerin benzer senaryoları tüm Ortadoğu’da da sahnelemeye çalıştığına işaret eden Yapıcıoğlu, “Sadece Türkiye’mi? Çevremizde de benzer olaylar var. Biliyorsunuz daha önce Irak Kürdistan Bölgesi’nin Duhok vilayeti Zaho ilçesi yakınlarındaki bir mesire alanına yapılan top atışıyla masum sivil insanlar öldü. Arkasından Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğuna bir saldırı gerçekleşti. Şu anda Mukteda es-Sadr yanlıları Irak Bağdat’ta Yeşil Bölge denilen yerde hareketli haldeler. Meclise girdiler. Polisin müdahalesi ile 100’ün üzerinde insan yaralandı. Öbür taraftan Maliki, elinde silahla güvenlik güçleri arasında bir poz verdi. Şunu demeye çalışıyorum, sadece memleketimizde değil belki bütün bir Ortadoğu coğrafyasında bazı şeylerin hazırlığı yapılıyor. Uyanık olmak lazım, dikkatli olmak lazım. Kendi sorunlarımızı diyalog ile barışçıl yöntemlerle, siyasi yöntemlerle çözmek için ortaya çok güçlü bir irade koymak gerekiyor ve bölgemizi karıştırmak isteyen, bizi birbirimize düşürmek isteyen emperyalistlere fırsat tanımamalıyız.”“Boşanmaları yavaşlatacak, evliliği özendirecek teklif 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınsın!”Anneliğin kutsal bir statü ve meslek olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu, Hükümete; boşanmaları yavaşlatacak, evlilikleri kolaylaştıracak bir teklifte “Bir de bizim kamuoyunun gündemine getirmeye çalıştığımız bir başlığımız var. Yaptığımız temaslarda da şunu gördük Vatandaşların bir kısmı dağılan aile yapısından çok ciddi bir şekilde şikâyet ediyor. Ekonomik sıkıntılar kadar olmasa da aile yapısının dağılması, aile bağlarının gevşemesi vatandaşın canını sıkmaya devam ediyor. Buna yönelik olarak bizim bir teklifimiz var. Boşanmaları yavaşlatacak, evliliği, evlenmeyi özendirecek bir tekliftir bu. Ama aynı zamanda kadını korumaya yönelik bir tekliftir bu. Annelik çok kutsal bir meslektir, kutsal bir statüdür. Gelecek nesilleri şekillendirenler anneler olacaktır. O yüzden diyoruz ki 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınmalıdır. Kamuoyunun bunu tartışmasında, siyaset kurumunun bunu tartışmasında fayda görüyoruz. İnşallah bu gerçekleşirse, bu öneri kabul edilirse hem kadınlarımız rahat bir nefes alacak hem boşanmaların önüne belki bir nebze olsun geçilecek. Biz diyoruz ki en azından bir adım olarak, kadın eğer 25 yıl evli kalmışsa, babadan anadan kalma emekli maaşı varsa, bu maaş kendisine bağlanmalıdır. Bunun için bazılarının sadece o maaşı almak için gerçekte olmasa bile kâğıt üzerinde boşandıklarını biliyoruz. Vatandaşı hileli işlemler yapmaya teşvik manasında olan bu uygulamaya da son verecektir bizim önerimiz. Dileriz dikkate alınır ve hayata geçer.” ifadelerini konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Cemevlerine yapılan saldırıya ilişkin Alevi vatandaşlara bir mesajınız olacak mı?” sorusuna yanıt veren Yapıcıoğlu, şöyle konuştu“Bütün vatandaşlara hangi mezhepten veya hangi inançtan olursa olsun gayrimüslimler de dahil, hiçbir dine inanmayanlar da dahil, ortak bir vatanda yaşıyorsak birilerinin bizi birbirimize karşı kışkırtmalarına izin vermemeliyiz. Provokasyonlara karşı herkes uyanık olmak, herkes dikkatli olmak ve kullandığı kelimeleri, kurduğu cümleleri iyi seçmek zorundadır. Ben Alevi vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Dilerim bu olay bütün yönleriyle açığa çıkar ve bu olayı yapan, onu oraya yönlendiren, azmettiren ya da o büyük planın arkasında kim varsa hepsinin açığa çıkarılarak önce deşifre edilmesini sonra da hak ettikleri cezaya çarptırılmasını bekliyoruz.”İttifak çalışmaları hakkında sorulan bir soruya ise Yapıcıoğlu, “İttifaklar siyasetin doğasında vardır. HÜDA PAR olarak partimizin yetkili kurullarında tartışarak vermiş olduğumuz bir ittifak kararının olmadığını burada bütün kamuoyuna deklare edebilirim. HÜDA PAR da bir ittifak içerisinde yer alabilir. Fakat an itibariyle herhangi bir ittifak ile varılmış bir anlaşması ya da ittifak ile ilgili verilmiş bir kararı yoktur. Eğer ileride herhangi bir ittifak içerisinde yer alma ya da bazı partiler ile görüşmeler yapıp bu konuda bir anlaşmaya varma söz konusu olursa bunun da kamuoyuyla paylaşırız.” şeklinde yanıt verdi.
Ege Bölgesi ziyaretlerinin son durağı olan İzmir'de basın mensuplarıyla bir araya gelen Yapıcıoğlu, bölgede yaptığı gezilerden kesitler paylaşarak gündeme dair açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ege Bölgesi temaslarının ardından haftaya Ağrı-Van bölgesine ziyaretler gerçekleştireceğini hatırlatan Yapıcıoğlu, bu geziler sırasında toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelerek halkın sorun ve sıkıntılarını dinlediklerini, çözümü konusunda ise işin takipçisi olacaklarını söyledi. Gezileri sırasındaki izlenimlerini anlatan Yapıcıoğlu, halkın en önemli gündem maddesinin ekonomik sıkıntılar olduğunu kaydetti. Türkiye'de adı konulmasa da ekonomik bir krizin yaşandığına işaret eden Yapıcıoğlu, "Ama bu kriz birilerinin dediği gibi Türkiye'yi batırmak üzere olan bir kriz değil. Türkiye iflasın eşiğinde değil ama dar gelirli bir sıkıntı yaşıyor. Olayı karikatürize etmeden dediğim gibi çektiğimiz fotoğrafta şunu gördük. Bu sene çok şükür rekolte iyi, tarımsal ürünlerde iyi bir verim bekleniyor, gezdiğimiz yerlerdeki istihdam Türkiye ortalamasının üzerinde, işsizlikten çok fazla yakınan insanlar görmedik ama girdi fiyatlarının çok yüksek olmasından dolayı hem çiftçi hem de sanayici şikayetçi. Özellikle nakliye fiyatlarını çok fazla artmış olmasından dolayı tarımsal ürünlerin pazara ulaşıncaya kadar fiyatının katlandığına dair yoğun şikayetler var. Bununla beraber gübre ve ilaç fiyatlarının birkaç kat artmış olması da gıda maddelerinin vatandaşın sofrasına pahalı bir şekilde gelmesine sebebiyet veriyor. Kiralar yüksek… hem esnaf bundan muzdarip hem de kiracı konumdaki vatandaşlar, gelirlerinin çok önemli bir kısmını kiraya ayırmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Hayat pahalılığı devam ediyor, fiyatlarını nerede duracağı konusunda da bir belirsizlik var. Bu nedenle hükümete çağrımız şudur Eğer fiyatların yükselmesini durduramıyorsanız o zaman vatandaşın gelirini yükseltmenin bir yolunu bulmak gerekir." tespitinde bulundu. "Kapitalist ekonomik model belli periyotlarla krizler üretiyor" Konuşmasında ekonomik krizin sebepleri ile ilgili tespitlere de yer veren Yapıcıoğlu, "Bu krizin sebebi şu veya bu sistem, siyasi sistem değil, bu krizin asıl sebebi uygulanan ekonomik sistemdir. Kapitalist ekonomi modeli belli periyotlarla krizler üretiyor. Başkanlık Sistemi de olsa Parlamenter Sistem de olsa ya da başka ülkelerde uygulanan Yarı Başkanlık Sistemi gibi farklı farklı sistemler de olsa bu sistemin krizler ürettiğine hep şahit olduk. 70'li yıllar, 80'li yıllar, 90'lı yıllar, 2000'li yıllar ve 2010'dan sonra da bu krizler yaşandı, bundan sonra da eğer bu sistem devam ederse yaşanmaya devam edecek. İşler tıkırında olduğu zaman para babaları kazanıyor daha çok. Bütün dünyanın en iyi yeraltı yerüstü kaynakları onlara akıyor ama krizler çıktığında onlar kazançlarını arttırıyorlar, daha fazla kazanıyorlar. Bankaların ikinci çeyrek kârları açıklandığında, kârlarını çok önemli oranda artırdıklarını, astronomik oranlardaki artışları sağlandığını hep beraber izledik." şeklinde konuştu. "Depremzedelerin yaşadığı sıkıntılar giderilmeli" İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği'ne yaptıkları ziyaret hakkında da konuşan Yapıcıoğlu, depremzedelerin taleplerini aktararak işin takipçisi olacaklarını söyledi İzmir'de İZDEDA'yı İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği ziyaret ettik. Onların da şikayetleri var, bazı talepleri var. Ağır hasarlı binaların yapılacağını, orta hasarlı binalara kredi verildiğini ama az hasarlı binalar ile ilgili, bunların ancak kentsel dönüşüm kapsamında kredi alabildiğini söylediler ve bu konudan muzdaripler. Talepleri, kendilerine kredi verilmesi ve yıkılan evlerin yerine yenilerinin yapılabilmesi konusunda bir yardım bekliyorlar. Yaklaşık 3 bin 500'ü ağır, 8 bini orta hasarlı, 67 bini de az hasarlı bölüm var, toplamda 79 bin bağımsız bölüm. Bu bilgileri dernek yetkilerinden aldık ve seslerini duyuracağımıza dair kendilerine söz verdik. Burada ilk adım olarak, sizlerin vasıtasıyla bu vatandaşlarımızın taleplerini kamuoyuna ve ilgililere duyurmuş olalım. İnşallah bundan sonra da biz bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz. "Tarım alanında daha iyi bir planlama yapılmalı" İzmir'deki kötü yapılaşmanın, çarpık kentleşmenin 30 yılı aşkın bir süredir neredeyse değişmediğini belirten Yapıcıoğlu, Türkiye'nin 3'üncü büyük ili olan İzmir'e bu manzaranın yakışmadığını söyledi. Tarım alanında ise ciddi bir planlamaya ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, önerilerini şöyle sıraladı Özellikle tarım alanında Türkiye'nin kendi kendine yeterli bir ülke olmaya devam edebilmesi için bir hazine gibi değerli görülerek mutlaka çiftçinin korunması gerekir. Zarar etmeyecek şekilde tarım politikalarının geliştirilmesi, hangi bölgede nelerin ekiminin yapılacağı, hangi ürünlerin yetiştirileceği konusunda daha iyi bir planlamanın yapılması gerekiyor. Bu planlama sonrası, o planlamaya uygun olarak yetiştirilen ürünlerin alım garantisinin verilmesi yönünde bizim Hükümete ve Tarım Bakanlığı'na bir çağrımız var. Cemevlerine saldırı Gündemin önemli bir maddesi olan Cemevlerine yapılan saldırı hakkında da değerlendirmede bulunan Yapıcıoğlu, "Ankara'da Alevi vatandaşlarımızın mekanlarına ve bazı Cemevlerine yönelik bazı saldırılar oldu. Bu sabah haberlerinde saldırganın Eskişehir yönünde kaçmakta iken yakalandığı yönünde bir haber duyduk. Fakat sadece saldırganın yakalanmış olması yetmez. Bu çok ciddi bir provokasyondur, mutlaka bu provokatif hareketin arkasındaki güçler her kimse, bütün yönleriyle bu olay soruşturularak açığa çıkarılmalı ve memleketi karıştırmaya çalışanlar hak ettikleri muamele ile karşılaşmalıdırlar. Bu tek başına birisinin planlamış olduğu bir olay olabilir mi? Elbette mümkündür, fakat bu çok zayıf bir ihtimaldir. Sadece bu olayı tek başına değerlendirmek bizi yanıltabilir. Memlekette fay hatlarını tetiklemeye çalışan, ortalığı karıştırmaya çalışan çok sayıda insan var." ifadelerini kullandı. Yabancı düşmanlığı Ülke genelinde körüklenmeye çalışılan yabancı düşmanlığına da dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Farklı farklı gerekçelerle, farklı farklı yöntemler kullanarak ortalığı karıştırmaya çalışanlar olabilirler ki bunlardan bir tanesi de bilinçli bir şekilde düzenli ve ısrarlı bir şekilde körüklenmeye çalışılan yabancı düşmanlığıdır. Bütün bunlar üst üste geldiğinde Allah korusun memleketin her tarafına benzin döküldüğünde, belki onları harekete geçirenler; kıvılcım çakma zamanı geldiğini düşünerek harekete geçebilirler. O zaman çıkacak olan yangının büyüklüğü nispetinde vereceği hasar da büyük olacaktır. O durumlara düşmekten Rabbim milletimizi, memleketimizi muhafaza buyursun." diye belirtti. Ortadoğu'da yaşananlar Türkiye'yi karıştırmak isteyen güçlerin benzer senaryoları tüm Ortadoğu'da da sahnelemeye çalıştığına işaret eden Yapıcıoğlu, "Sadece Türkiye'mi? Çevremizde de benzer olaylar var. Biliyorsunuz daha önce Irak Kürdistan Bölgesi'nin Duhok vilayeti Zaho ilçesi yakınlarındaki bir mesire alanına yapılan top atışıyla masum sivil insanlar öldü. Arkasından Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğuna bir saldırı gerçekleşti. Şu anda Mukteda es-Sadr yanlıları Irak Bağdat'ta Yeşil Bölge denilen yerde hareketli haldeler. Meclise girdiler. Polisin müdahalesi ile 100'ün üzerinde insan yaralandı. Öbür taraftan Maliki, elinde silahla güvenlik güçleri arasında bir poz verdi. Şunu demeye çalışıyorum, sadece memleketimizde değil belki bütün bir Ortadoğu coğrafyasında bazı şeylerin hazırlığı yapılıyor. Uyanık olmak lazım, dikkatli olmak lazım. Kendi sorunlarımızı diyalog ile barışçıl yöntemlerle, siyasi yöntemlerle çözmek için ortaya çok güçlü bir irade koymak gerekiyor ve bölgemizi karıştırmak isteyen, bizi birbirimize düşürmek isteyen emperyalistlere fırsat tanımamalıyız." "Boşanmaları yavaşlatacak, evliliği özendirecek teklif 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınsın!" Anneliğin kutsal bir statü ve meslek olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu, Hükümete; boşanmaları yavaşlatacak, evlilikleri kolaylaştıracak bir teklifte bulundu. Yapıcıoğlu, "Bir de bizim kamuoyunun gündemine getirmeye çalıştığımız bir başlığımız var. Yaptığımız temaslarda da şunu gördük Vatandaşların bir kısmı dağılan aile yapısından çok ciddi bir şekilde şikâyet ediyor. Ekonomik sıkıntılar kadar olmasa da aile yapısının dağılması, aile bağlarının gevşemesi vatandaşın canını sıkmaya devam ediyor. Buna yönelik olarak bizim bir teklifimiz var. Boşanmaları yavaşlatacak, evliliği, evlenmeyi özendirecek bir tekliftir bu. Ama aynı zamanda kadını korumaya yönelik bir tekliftir bu. Annelik çok kutsal bir meslektir, kutsal bir statüdür. Gelecek nesilleri şekillendirenler anneler olacaktır. O yüzden diyoruz ki 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınmalıdır. Kamuoyunun bunu tartışmasında, siyaset kurumunun bunu tartışmasında fayda görüyoruz. İnşallah bu gerçekleşirse, bu öneri kabul edilirse hem kadınlarımız rahat bir nefes alacak hem boşanmaların önüne belki bir nebze olsun geçilecek. Biz diyoruz ki en azından bir adım olarak, kadın eğer 25 yıl evli kalmışsa, babadan anadan kalma emekli maaşı varsa, bu maaş kendisine bağlanmalıdır. Bunun için bazılarının sadece o maaşı almak için gerçekte olmasa bile kâğıt üzerinde boşandıklarını biliyoruz. Vatandaşı hileli işlemler yapmaya teşvik manasında olan bu uygulamaya da son verecektir bizim önerimiz. Dileriz dikkate alınır ve hayata geçer." ifadelerini kullandı. Yapıcıoğlu, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Cemevlerine yapılan saldırıya ilişkin Alevi vatandaşlara bir mesajınız olacak mı?" sorusuna yanıt veren Yapıcıoğlu, şöyle konuştu Bütün vatandaşlara hangi mezhepten veya hangi inançtan olursa olsun gayrimüslimler de dahil, hiçbir dine inanmayanlar da dahil, ortak bir vatanda yaşıyorsak birilerinin bizi birbirimize karşı kışkırtmalarına izin vermemeliyiz. Provokasyonlara karşı herkes uyanık olmak, herkes dikkatli olmak ve kullandığı kelimeleri, kurduğu cümleleri iyi seçmek zorundadır. Ben Alevi vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Dilerim bu olay bütün yönleriyle açığa çıkar ve bu olayı yapan, onu oraya yönlendiren, azmettiren ya da o büyük planın arkasında kim varsa hepsinin açığa çıkarılarak önce deşifre edilmesini sonra da hak ettikleri cezaya çarptırılmasını bekliyoruz. İttifak çalışmaları hakkında sorulan bir soruya ise Yapıcıoğlu, "İttifaklar siyasetin doğasında vardır. HÜDA PAR olarak partimizin yetkili kurullarında tartışarak vermiş olduğumuz bir ittifak kararının olmadığını burada bütün kamuoyuna deklare edebilirim. HÜDA PAR da bir ittifak içerisinde yer alabilir. Fakat an itibariyle herhangi bir ittifak ile varılmış bir anlaşması ya da ittifak ile ilgili verilmiş bir kararı yoktur. Eğer ileride herhangi bir ittifak içerisinde yer alma ya da bazı partiler ile görüşmeler yapıp bu konuda bir anlaşmaya varma söz konusu olursa bunun da kamuoyuyla paylaşırız." şeklinde yanıt verdi. İLKHABu haber 170 defa okunmuştur.
25 yıl evli olan kadınlara emeklilik hakkı