MutluluğunŞifresi > Dualar > Hastalık ve şifa duaları > Panik Atak Hastalığından kurtaran dua tertibi. sponsor reklam. Panik Atak hastası için,öncelikle tıbbi tedavi ve aşağıdaki dualar. 21 fatiha. 21 ayetel kürsi. 21 Tebbet kesebe kadar ( Okunuşu. Bismillahirrahmânirrahîm. Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. salatı tefriciye duası 4444. Salatı Tefriciye duasını 4444 kez okuyan kişinin, duaları bittiğinde, gayelediği dilek Allah’ın izniyle gerçekleşir. Okurken sayıyı şaşırırsanız, fazla okumanızda bir beis yoktur. Sayılar sadece semboliktir. Dilekleri gerçekleştirecek olan yalnızca Allah-u Tealadır. Soradadoktora gityim panik atak baslangici dedi ilac verdi bi sure kullandim gecti derken yine uyyicam zaman o boskuga dusme hissi geldi gozum kararir gibi oldum bulanik gormeye basladim derken acilin kapisini tuttum bisey cikmadi. yine doktora gittim antidepressan ilac verdi 1 ay kadar kullandim o korkular fiziksel rahtszliklar olmadi ama Panik Yok! Tarih: 23 Ocak 2018 EZCÜMLE. Eleştiri yapan insan eleştiri meraklısı olmamalı. Her şeye bir kusur bulup, her tavra müdahale etmemeli. Bardağın dolu tarafını da görmeli. Artıları gözardı etmemeli. Mümkünse eleştiri bir tebessüme sarılıp ta verilmeli. "Oturup konuşma imkânı bulduğumuzda, muhataplarımızın Panik atak'ta diğer psikolojik hastalıklar gibi ( takıntı, depresyon, paranoya ) insanları yaşamlarında çok rahatsız eder.Öncelikle şunu söyleyelimki bu hastalıkların Allah'ın izni ile tedavileri mümkün.Şunu söylemek gerekirki diğer psikolojik hastalıklar gibi panik atak'ta da beyinde mutluluk hormonu adı verilen serotonin hormonu etkin rol oynuyor bence. Vay Nhanh Fast Money. İranlı yönetmen Cafer Panahi tutuklu olduğu cezaevinde Kovid’e yakalandı. Tedavi için cezaevi dışındaki bir hastaneye gönderilme talebi reddedilen Panahi, Tahran’daki bir hapishanede karantinaya alındı. SALİHA SULTAN11 Temmuz’dan beri cezaevinde tutuklu bulunan İranlı yönetmen Cafer Panahi koronavirüse yakalandı. İran İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün duyurduğu habere göre, Panahi, şiddetli ateş ve titreme ile cezaevi yetkililerinden kendisini tedavi için cezaevi dışındaki bir hastaneye göndermelerini istedi, ancak talebi reddedildi. Panahi’nin eşi Tahereh Saeedi’nin eşinintedavi için hastaneye nakledilmesi için çabaladığı belirtildi. 27 gündür İran’da hapishanede bulunan Panahi, gözaltına alınan İranlı film yapımcıları Mohammad Rasoulof ve Mostafa Aleahmad’ın sağlık durumlarını ve nerede olduklarını sormak için gittiği savcılıkta tutuklanmıştı. Panahi’nin durumlarını araştırdığı İranlı yönetmenler ise 23 Mayıs’ta Abadan kentindeki 43 kişinin hayatına mal olan 10 katlı Metropol binasının çökmesinin ardından ülkede düzenlenen protestolar nedeniyle tutukluydu. Panahi’nin tutuklanması bütün dünyada tepki toplamış, Cannes, Berlin gibi sayfın festivallerin yönetimleri İran hükümetine sanatçıları serbest bırakması çağrısında bulunmuştu. - Bir duygu patlaması Panik atak Panik atak, ne olduğu ve mahiyeti bilinmediğinde insana hayatı zehir eden bir rahatsızlıktır. Bir panik atak hastası bu durumu “Bir kere ölmek değil her gün ölmek” sözleriyle tarif ediyor. Diğer bir hastada ise ataklar esnasında yaşadıkları kendisinden çok çevresindekileri etkilemiş, özellikle de eşi yaşadıklarının etkisiyle depresyona girmişti. Ancak panik atak tedavisi olmayan bir durum değil. Önemli olan doğru adımları atabilmek. Panik atağın duygu patlaması olarak tanımlanması size garip gelebilir. Her ne kadar yoğun bedensel belirtilerle ortaya çıksa da panik atak duygusal bir patlamadır. Diğer bir deyişle duygusal bir taşmadır. Duygu ile beden arasında nasıl bir ilişki olduğunu anlamadan panik atağı doğru anlayabilmemiz mümkün değildir. Duygular beyinde oluşur, bedende açığa çıkar. Örneğin korktuğunuzda bedeninizde oluşan belirtileri şöyle bir düşünün; kalbinizin nasıl attığını, renginizin nasıl solduğunu, vücut ısınızın nasıl düştüğünü ve tabi nasıl gerildiğinizi. Bedeniniz o an beyinde açığa çıkan duyguya her hücresiyle eşlik etmektedir. Ne demişler; baş başa, baş padişaha bağlıdır. Beynimizden çıkıp bütün bedenimizi bir ağ gibi saran binlerce kilometre uzunluğundaki sinir sistemimiz ile bizzat salgıladığı ya da salgılanmasını kontrol ettiği hormonlar bedenimizi beynimizin bir uzantısı haline getirmektedir. Bu da duyguların yaşanması sürecinde bedenin beyne eşlik etmesini sağlamaktadır. Korku en temel ve doğal duygu Korku en temel duygularımızdan birisi olarak genellikle çevresel bir tehdit ya da içinde bulunduğumuz tehlikeli bir durum karşısında beynimizin bedenle eşgüdüm içerisinde verdiği ani bir tepkidir. Korku duygusu yukarıda da değindiğimiz gibi yoğun bedensel belirtilerle kendini gösterir. Bu duygu boşuna içimize yerleştirilmiş olmayıp amacı bizi karşı karşıya olduğumuz tehdide karşı hazırlıklı hale getirmektir. Panik atakta ise korku duygusu herhangi bir sebebe bağlı olmaksızın kalp çarpıntısı, titreme, gerginlik, hızlı nefes alma, soğuma ve sararma gibi normal bedensel belirtilerle ortaya çıkar ve kişi bu durumu yaşamaktan dolayı korkar ve paniğe kapılır. Hâlbuki bedeninde olup bitenler son derece olağan değişimlerdir. Bu değişimler şunlardır; - Kaslar harekete geçmeye yönelik gerginleşir. - Bedenimiz glikozu enerjiye dönüştürebilmek için ihtiyaç duyduğu oksijeni almak için daha hızlı nefes alıp vermeye başlar. - Kanı gerekli bölgelere taşıyabilmek için kalp daha hızlı atar. - Kan ihtiyaç duyulmayan bölgelerden kaslara yönlendirilir, bu yüzden rengimiz solar. - Sindirim yavaşlar ve tükürük bezleri kurur, bu durum ağzın kurumasına yol açar. - Algılar açılır, kişi en küçük bir ses ya da dokunuşa duyarlı hale gelir. - Vücut aktivitelerinin artmasına bağlı olarak terleme artar. Panik atak, kalp problemleri ile karıştırılmaktadır Yukarıda değindiğimiz belirtileri beklenmedik bir şekilde ilk defa yaşayanların aklına ilk gelen çoğu zaman kalp krizi geçirdikleri olur. Çoğunlukla soluğu acil servislerde alırlar. Yapılan araştırmalar acil servislere kalp yakınması ile başvuran hastaların % 30’una yakınının panik atak hastaları olduğunu ortaya koymuştur. Tabi macera sadece acil servislerde son bulmaz. Panik atak hastaları çoğu zaman konulan teşhisle yetinmeyip farklı kalp ve dâhiliye uzmanlarına gitme ihtiyacı hissederler. Yine yapılan bir araştırma kalp anjiyosu yapılıp sonuçları normal çıkan hastaların % 57sinin panik atak hastası olduğunu göstermektedir. “Bir kere ölmek değil her gün ölmek.” Bu ifade bir panik atak hastasına ait. Hastalığının ilk döneminde yaşadığı atakları kalp krizi zannedip her defasında Kelime-i Şahadet getirip çevresindekilerle helalleştiğini anlatmıştı. Sorunun panik atak olduğu kesin bir şekilde anlaşılana kadar defalarca acil servise gitmiş, farklı uzmanlar tarafından muayene edilmiş hatta bizzat kendi isteği ile anjiyo bile olmuş ve korku dolu bu süreç altı ay sürmüştü. Evet, her gün gelen atakla birlikte öleceğini düşündüğü altı uzun ay. Terapi sürecinde bir yandan panik atağı çözümlerken diğer yandan son derece travmatik geçen bu altı aylık sürenin getirdiği olumsuz etki ile uğraşmak zorunda kalmıştık. Sadece hastayı değil çevresindekileri de etkiliyor Diğer bir hastada ise ataklar esnasında yaşadıkları kendisinden çok çevresindekileri etkilemiş, özellikle de eşi yaşadıklarının etkisiyle depresyona girmişti. Eşinin anlattıkları son derece dramatikti. “O her acil servise götürülüşünde bu onu son görüşüm diyerek gönderiyordum” diyordu. Ve bu durum doğru teşhis konuluncaya kadar bir ay boyunca haftada birkaç kez tekrar etmişti. Nasreddin Hoca’nın da dediği gibi damdan düşenin hâlini ancak damdan düşen anlar. Her ne kadar sorun psikolojik faktörlerden kaynaklansa da yaşanan fizyolojik belirtiler çoğu zaman çok sarsıcıdır. Yine bir hastanın anlattıkları dikkat çekicidir “Evde işimi yaparken birden yoğun bir göğüs ağrısı ve yoğun kalp çarpıntısı ile başladı, aklıma hemen odasında uyuyan bebeğim geldi, zira evde yalnızdım. Daha sonra soğuk soğuk terlemeye başladım, elimin kolumun canı adeta çekildi, başımın arkasından doğru gelen yoğun bir uyuşma vardı ve ben nefes darlığı yaşamaya başlamıştım. Hemen komşunun zilini çaldım, çünkü telefonu bulup eşimi arayabilecek durumda değildim.” Sonrasında acil servis, tekrarlayan ataklar yine acil servisler, panik atak teşhisi, uzun süren ilaç tedavisi ve nihayet psikoterapi ile gelen kesin sonuç. Bardak artık taşmıştır Kişi neden durduk yere bütün bu belirtileri yaşar? Bu durum bastırılmış korku, endişe, kaygı, tedirginlik gibi duyguların taşmasından başka bir şey değildir. Bardak artık dolmuş ve taşmıştır. Tabi bu belirtileri yaşamanın şoku içerisinde olan birisinin, atağı bütün belirtileriyle yaşıyor olduğu halde sorunlarının geçmişe ait duygusal birikimin patlaması sonucu ortaya çıktığını anlamasını bekleyemeyiz. Hatta çoğu zaman başvurduğu uzman tarafından kendine sorunun psikolojik faktörlerden kaynaklandığı dolayısıyla endişe etmesine gerek olmadığı açıklaması yapılsa bile kişinin aklının bir kenarında sorunun fizyolojik sebeplerden kaynaklanabileceği düşüncesi vardır ve bu da kişiyi her atakta paniğe kapılmaya sürükler. Panik atak anında neler yapılmalı? Her ne kadar kesin tedaviyi hayata geçirmeniz gerekiyorsa da atak esnasında aşağıda belirtilenleri yapmak atak sürecini daha sarsıntısız atlatmanızı sağlayacaktır. - Atak anında öncelikle nefesinizi kontrol altına almanız gerekiyor. Bunun için atak belirtileri kendini göstermeye başladığında sakin bir yere ve rahat bir konuma geçip burnunuzdan derin nefes alıp 10’a kadar sayıp sonra nefesinizi verin. Bu sırada geçmişte yaşadığınız güzel bir deneyiminizi 10 saniye kadar düşünmeye başlamalısınız. - Sonra 3 saniyelik nefes alıp yine 3 saniyelik verişlerle 1 dakika devam etmelisiniz. - 10. nefesin sonunda yine derin nefes alıp 10 saniye tutup sonrasında 10 saniye boyunca güzel bir anınızı düşünmek ve yine 3’er saniyelik alış veriş periyotlarıyla bu döngüyü rahatlayıncaya kadar devam ettirmek gevşemeyi sağlayabilmek açısından son derece faydalıdır. Sorunu anlamak onu çözmenin yarısıdır Ne yapmalı? Tabii ki öncelikle sorunu doğru bir şekilde anlamalı, diğer bir deyişle resmi doğru okumalıyız. Resim bize neyi mi anlatıyor? Her şeyden önce şunu Panik atak yaşamak bedensel herhangi bir zarara yol açmaz, yukarıda da değindiğimiz gibi kalbin hızlı atması, nefesimizin daralması gibi belirtiler koşarken, merdiven çıkarken ya da korktuğumuzda ortaya çıkan fizyolojik tepkilerden farklı değildir. Göz önünde bulundurmamız gereken diğer bir husus ise panik atağın fizyolojik sebeplerden değil psikolojik sebeplerden kaynaklandığıdır. Her ne kadar yoğun bedensel belirtiler varsa da sorun kesinlikle psikolojiktir. Ve şu bir gerçektir ki panik atak tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır, tabii ki sebepleri tespit edip onları ortadan kaldırmayı içeren doğru bir tedavi ile. Tedavi ise sadece sonuçlara odaklanmamalı, sebepleri de ele almalıdır Tedavi geçmişe ve bugüne ait sebepleri tespit edip ortadan kaldırmanın yanı sıra sonuçları da değiştirmeyi içeren iki aşamalı bir süreci içermelidir. Çevresel ve içsel sebepler ile geçmişten gelen etkiler ortadan kaldırılmadığı halde sonuçları değiştirmeye ya da baskılamaya yönelik tedavilerde sorunun yeniden tekrarlama olasılığı yüksektir. Bu da tedavide ilaç kullanımının yanı sıra etkili bir psikoterapiyi de gerekli hale getirmektedir. alıntı....... __________________ Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem... Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür Panik atak kişide meydana gelen korku ve endişe ile geçirdiği süre zarfına denir. Panik atak son zamanlarda Türkiye'de görülme sıklığı artan psikolojik rahatsızlıklar arasında yer almaktadır. Bu içeriğimizde panik atak nedir, neden olur, nasıl geçer ve tedavisi nasıldır gibi soruların yanıtını bir araya panik atak hakkında bilinmesi gerekenler...Panik Atak Nedir?Panik atak aşırı korku ve endişe duygularıyla nöbetler halinde ortaya çıkan rahatsızlıktır. Bu nöbetlerde korku ve endişenin yanı sıra, nefes darlığı, terleme ve göğüs bölgesinde sıkışma gibi sorunlar da eşlik edebilmektedir. Bu ataklarda kişiler, bazen acile sevk edilebilecek kadar yoğun etkilenmeler yaşamaktadır. Çoğu zaman kalp krizi ile karıştırılan panik ataklarda, kişiye stres veren olay ya da durumlardan uzaklaşıldığı zaman ataklar azalmakta veya kesilmektedir. Eğer atakların süresi uzar ve sıklaşırsa bu durum kaygı bozukluğuna meydana gelen stresli olaylar panik atağı tetiklemektedir. Stres, yoğun kaygıyla beraber fiziksel belirtilerle devam etmektedir. Kaygının ise ne zaman ortaya çıkacağı belli olmaz. Ataklar genellikle 10-20 dakika civarı sürmektedir. Ancak belirtilerin tamamen ortadan kalkması daha uzun insan yaşamında 1-2 defa panik atak yaşayabilmektedir. Uzmanlar bu durumun her insanda olabileceğini söylemektedir. Fakat ataklar arttığı durumda kaygı bozukluğuna dönüşmekte ve bu durumda uzmandan yardım alınması Atak BelirtileriPanik atak yaşanmadan önce birçok belirti ortaya çıkmaktadır. En çok görülen panik atak belirtileri ise çarpıntı, kalp atış hızında artış, terleme, titreme, nefes darlığı, nefes alışverişinin kesilmesi, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma, mide bulantısı veya karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacak gibi hissetme, yutkunamama ve ortamdan yabancılaşma saymış olduğumuz belirtileri kendinizde görüyorsanız panik atak geçiriyorsunuz demektir. Panik atağı geçirmek için sizi sakinleştirecek aktiviteler yapmaya çalışın. Panik atak geçtikten sonra ise mutlaka uzman bir doktora Atak NedenleriPanik atak çevresel faktörler, çocuklukta yaşanan travmalar, beyindeki biyokimyasal değişiklikler, yakın zamanda yaşanan ayrılıklar ve ölüm korkusu yüzünden ortaya çıkmış olabilir. Bu nedenler yüzünden panik atak ortaya çıktıysa yapacağınız tek sakinleşmenin yolunu olduğumuz nedenler yüzünden panik atak oluşabilir. Bu yüzden bu olayların hayatınızı etkilemesine izin vermemeniz gerekiyor. Böylece panik atak riski en düşük seviyeye inecektir. Ayrıca kendinizi kötü hissettirecek anıların yerine iyi hissettirecek anılar biriktirmeye çalışın. Bu sayede olumsuzluk hayatınızın bir parçası Atak Nasıl Kontrol Altına Alınır?Panik atak kontrolü için atağın bir zihin durumu olduğunu kabul edin, yalnız olmadığınızı kendinize hatırlatın, aynı soruna sahip kişilerle tanışın, panik atak geçirdiğiniz yerden kaçmayın ve atak sırasında gözlerinizi kapatmak yerine bir yere saymış olduğumuz yöntemlere başvurarak panik atağınızı kontrol edebilirsiniz. Panik atak geçiren biri bir süre sonra nerede ve neden panik atak geçirdiğini bilse de kimi zaman bunu anlayamazlar. Panik atak geçirmekten çok, o duyguyu tekrar yaşama hissi hastaları daha kötü etkiler ve aslında bu yüzden panik atak tekrar gerçekleşir. Bu durumda hastaların panik atak tekrar gelse bile bunu kabullenmesi ve korkmaması gerekmektedir. Böylece panik ataklar Atak TedavisiPanik atak tedavisinde genellikle ilaç tedavisi ve terapiler uygulanmaktadır. Terapilerde kişide strese, kaygıya yol açan durumlar ortaya çıkarılır ve bu durumları ortadan kaldırmanın yolları aranır. Bunların yanında doktorun önereceği sakinleştirici ve antidepresanlarla da atak sırasında yaşanan durumlar kontrol altına alınmaya olarak kaygı durumlarını kontrol altına almanıza yardımcı olacak şeylerin başında ise; alkol ve kafeinden uzak durmaktır. Alkol ve kahve, kaygı durumlarını arttıran etkiye sahip oldukları için kaygı ve panik atakları tetiklemektedir. Bunun yanı sıra günlük yaşantınızda stresten uzak durmaya ve uykunuzu düzene sokmaya çalışmanız gerekmektedir. Stresten uzak durmanızı ya da kontrol altına almanızı sağlayacak aktivitelerle, günlük hayatınızdaki streslerle başa kalitenizde gün içerisindeki durumunuzu etkileyen faktörlerden biridir. Bu yüzden uyumadan önce yemek yememeli, sigara içmemeli, alkol kullanmamalısınız. Uyuduğunuz ortamda televizyon bulundurmamalı ve karanlık, uyku kalitesi yüksek olabilecek bir ortam yaratmanız ÇekebilirKaygı Bozukluğu Nedir, Nedenleri Nelerdir?Stres Kaynakları Nelerdir?Panik atak kimlerde görülür?Panik atak 17 yaşından önce anne veya babasını kaybetmiş olanlarda, yeni boşanmış kişilerde, alkol ya da madde bağımlılarında, travmatik olay yaşayanlarda, 20'li yaşların sonunda ve 30'larının başında olan kişilerde görülmektedir. Ayrıca kadınlarda panik atak görülme oranı erkeklerin iki katı olduğunu da atak krizi nasıl olur?Panik atak, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlama riski bulunan insanın bir anda kendisini yalnız hissetmesine neden olan yoğun sıkıntı ve korku yaşanan nöbetlerdir. Birden başlayarak giderek şiddetlenen panik atak, 10 dakika içerisinde en yüksek seviyesine çıkar. 10 ile 30 dakika arasında sürebilen bu ataklar daha sonra kendiliğinden atak olup olmadığımızı nasıl anlarız?Panik atak olup olmadığınızı anlamak için belirtilere bakmanız gerekiyor. Nefes darlığı, terleme, titreme, soluğun kesilmesi, çarpıntı, göğüs ağrısı, göğüste baskı hissi, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, bayılacak gibi hissetme ve sersemlik gibi belirtileri kendinizde görüyorsanız panik atak geçiriyor olabilirsiniz. Bu belirtiler yoksa ise panik atak değil anlık bunalım atak neden olur?Panik atağın kesin çıkış nedeni hala bilinmemektedir. Ancak durumun sebebinin yas gibi travmatik olaylar, çok stresli bir dönem ya da beyindeki nörotransmitter dengesizliği gibi faktörlerle bağlantılı olduğu atak nasıl sakinleştirilir?Panik atağı sakinleştirmek için krizin bir zihin durumu olduğunu idrak etmeli, atak sırasında gözlerinizi bir yere odaklamalı, olduğunuz yerde kalmalı ve yalnız olmadığınızı kendinize hatırlatmalısınız. Bu önerileri uyguladığınız zaman panik atağı sakince atağa kesin çözüm nedir?Panik atak için uygulanabilen iki tedavi yöntemi vardır. İlki panik ataklar için doktorlar tarafından ilaç verilerek yapılan tedavilerdir. Bu tedavilerde antidepresan gibi ilaçlar verilmektedir. Diğer çözüm yöntemi ise hastaya panik bozukluk için bilişsel davranışçı terapi uygulanmasıdır. panik atak için dua panik atak nefes egzersizleri duası duasi ataktan kurtulmak için dua Hipnomeditasyon - Nil Gün - Stres - Audio CD Subliminal bilinçaltı eşiği mesajları ile Günümüzde stres her insanın sorunu. Stres ruhta can sıkıntısı, zihinde karmaşa, endişe, korku, bedende yorgunluk uykusuzluk gibi değişik hastalıklar yaratıyor. Bu kaseti işyerinde, evde, kendinizi stres altında hissettiğiniz herhangi bir anda kullanabilirsiniz. Stres meditasyonun bitiminde kendinizi dinç, canlı ve rahat hissedeceksiniz. Önemli bir görüşmeden, toplantıdan, karar verme aşamasından önce yapılan stres meditasyonu size büyük ölçüde yararlı olacaktır. Gününüzün verimliliği artacaktır. Düzenli, her gün yapılan meditasyonun ruh/zihin/beden sağlığınıza olumlu etkisi vardır. Kendinize her gün zaman ayıracak kadar değerlisiniz. RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting SAĞLIĞINIZ İÇİN İÇİNİZDEKİ İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ HAREKETE GEÇİRİN RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting PROGRESİF DERİN RAHATLAMA RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting ÇAKRA RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting YARATICI İMGELEMEYLE GEVŞEME TEKNİĞİ RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting STRES RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting AURA MEDİTASYONU RapidShare 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting ŞİFRE btmn ALINTIDIR KAYNAK - Ege Üniversitesi EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Fizyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurselen Toygar Sol başta oturan , hayatın sırlarının beyinde olduğunu belirterek, "Beyin paraşüt gibidir, açılmadan çalışmaz." dedi. Ege Üniversitesi EÜ 28. Kültür Sanat ve Spor Şenliği etkinlikleri kapsamında, EÜ Hemşirelik Yüksekokulu tarafından "Başarıda Beynin Gizli Kodları ve Süper Yaşam Potansiyeli" konulu bir toplantı düzenlendi. EÜ Hemşirelik Yüksekokulu anfisinde düzenlenen toplantıda Prof. Dr. Toygar, sağlık olmadan mutluluk, mutluluk olmadan da yaşam potansiyeli olmayacağını vurguladı. Beyni çalıştırmanın kişinin kendi elinde olduğunu açıklayan Toygar, "Yaşamın tekdüzeliğini kırın ya da günlük alışkanlıklarınızda değişiklikler yapın. İşinize gittiğiniz yolu değiştirin. Salondaki masanın, tablonun yerini değiştirin." diye konuştu. Her canlının yaşama belirli bir enerji kredisiyle başladığını ve yaşam boyu bu krediden harcadığını kaydeden Toygar, "Bu enerji, yaşama biçimine göre erken ya da geç biter ve yaşam da sona erer. Buna göre uzun ve sağlıklı yaşam, bu enerjiyi akıllıca harcamaya bağlıdır. Şeker, karbonhidrat ve stres, bu kredinin hızlı harcanmasına sebep olur. Yağ ve yoğun şekerler beynin çalışmasını yavaşlatır, hareket güçlüğü oluşturur. Oysa baklagiller, taze sebzeler ve pirinçten zengin diyetle antioksidan özelliği olan meyveler, beynin soluma aktivitesini arttırır. Serbest radikal salınımının önlenmesi, beynin yaşlanmasını yavaşlatır. Çikolatanın vücuda salgılattığı serotonin de kişiye mutluluk verir." şeklinde konuştu. Sağlıklı yaşlanmanın büyük ölçüde kişinin sağlıklı yaşam biçimine bağlı olduğunu belirten Toygar, "Kanser dahil her hastalıkta doktor ve ilaç yüzde 20, kişinin yaşam isteği yüzde 80 etkilidir. İnsanın beyninden salgılanan iyileştirici hormonlar, trilyondan daha değerlidir. Üstelik böyle bir ilaç henüz keşfedilmemiştir. Mutluluğu ve mutsuzluğu beyin sağlar. Sağlıklı ve hasta olmak kişinin kendisine bağlıdır." dedi. Stresin beynin en güçlü düşmanı olduğunu açıklayan Nurselen Toygar, "stres, beyinden vitamin ve mineral kaybına sebep olur. Pozitif dengeyi bozar. Öfke ve kızgınlık, kişinin sağlığını, mutluluğunu ve gençliğini ateşe atmasıdır. sakinlik prim yapar, sabır olmazı oldurur ama sabretmek de bir erdemdir. Değiştiremeyeceğimiz şeyleri olduğu gibi kabul etmezsek hasta ve mutsuz oluruz. Amaç ve hedefleri olmayan insanlar, beyinlerini ve kendilerini bitmeye mahkum etmiştir." diye konuştu. Televizyonun beyni öldüren bir araç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Toygar, "Televizyon seyretmeyin, çocuklarınıza da seyrettirmeyin. Bunun yerine zihin aktivitelerine zaman ayırın." dedi. Gülmenin ve mutlu olmanın da beynin Başarısını arttırdığını açıklayan Toygar, "Güldüğümüzde beyin mutluluk hormonu salgılar. Gülmek, bağışıklık sistemini de güçlendirir." ifadesini kullandı. - Ege Üniversitesi EÜ Temel Tıp Bilimleri Fizyolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurselen Toygar, “Her gün gittiğiniz yolu, sabah uyandığınız müziği, oda ve büronuzun düzenini değiştirerek beyninizi şaşırtın. Çalışmayan beyin hücrelerini çalışır hale getirirsek 60 yaşında bile bir gencin beyni kadar aktiviteye sahip olabiliriz” dedi. Prof. Dr. Nurselen Toygar, beynin emir vermeden çalışmadığını, sürekli aynı yönde yapılan şeylerin beyni tembelleştirdiğini söyledi. Beyinden daha fazla yararlanmak için bir takım pratik yöntemlerin uygulanması gerektiğini belirten Toygar, şu bilgiyi verdi “Hayal gücüyle beyni çalıştırmaya sevk edebiliriz. Bir amaç ve hedefimiz varsa, beynimizde bu amaç ve hedefe adım adım ulaşma yollarını hayal ederek ve daima pozitif düşünerek ulaşabiliriz. Hayal kurmak beynin çalışmasına katkı sağlıyor. En büyük mucitler en çok hayal kuranlardır sözü bu anlamda söylenmiştir. Bilgi ve belleğin oluşumu, gelişmesi ve olgunlaşması için hayal kurulmalı. Her gün gittiğimiz yolu, sabahları müzikle uyanıyorsak onu, oda ve büromuzun düzenini, izlediğimiz televizyonun yerini, çocuklarımızla yemek yediğimiz masadaki yerimizi arada bir değiştirebiliriz. Bu, beynimizi kalıplardan kurtarır. Beyinler paraşüt gibidir, açılmadıkça çalışmaz.” BEYİN HÜCRELERİ ARTAR MI? Son 4-5 yıla kadar ölen beyin hücrelerinin yerine yeni hücrelerin oluşmadığının savunulduğunu ifade eden Prof. Dr. Toygar, bu görüşün değiştiğini ve beyin hücrelerinin artabileceğinin ortaya konduğunu söyledi. Beyin hücrelerinin artmasının, beynin daha verimli kullanılmasını sağladığını bildiren Toygar, her insanda milyarlarca adet bulunan beyin hücrelerinin, her gün ortalama 10 bininin öldüğünü kaydetti. Toygar, şöyle devam etti “Beyin fonksiyonları 18-23 yaşlarında artar, 40 yaşından sonraysa hızla azalır. Günde 10 bin hücre ölüyor. Ama 65-70 yaşına kadar ölen hücrelerin sayısı toplam hücrelerin ancak yüzde 5’ine ulaşabiliyor. Demek ki beyne hücre takviyesi oluyor. Ama takviye olurken o hücreler, ben beyin hücresi olayım demiyor. Bizim kök hücreler dediğimiz hücreler var. Bunlar beyin hücresine dönüşebiliyor. Her beyin hücresi öldüğünde, bellek depolama, yeni bilgileri alma ve öğrenmede zayıflama oluşuyor. Eğer beyin hücrelerimizi çalıştırırsak, 60 yaşında, bir gencin beyni kadar aktiviteye sahip olabiliriz.” stres BEYİN HÜCRELERİNİ ÖLDÜRÜYOR Her insanda beyin hücre ölümünün aynı oranda olmadığını, kişinin biyolojik yapısı, stres, sigara, alkol, yüksek Tansiyon, kolesterol ve çevre koşullarının bunda etkili olduğunu bildirdi. Stresin en önemli etken olduğuna işaret eden Toygar, stresin bir takım zararlı kimyasal elektronlar oluşturduğunu, bunların beyin hücrelerine yapışarak, zehirlediğini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Nurselen Toygar ücretsiz CD lerine ulaşmak için nurselentoygar adresine e-mail atınız. Habertürk kanalında Saba Tümer'e konuk olduğunda kendisi verdi. KAYNAK - Panik Atak İçin Nefes Egzersizi Bugün özellikle evde, iş yerinde veya herhangi bir ortamdayken aniden atakla karşılaşırsanız, kendinizi nasıl rahatlatabileceğiniz konusunda bilgi vereyim istedim. Öncelikle kısaca panik atak neydi hızlı bir hatırlatma yapayım. Panik atak, ani olarak, beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve rahatsız edici semptomlarla kendisini gösteren bir hastalıktır. Peki neydi bu semptomlar…? • Çarpıntı • Göğüs ağrısı veya göğüste sıkıntı hissi • Nefes darlığı, boğulacakmış gibi olma • Aşırı terleme • Titreme, sarsılma, silkelenme duygusu • Bulantı, karın ağrısı • Ani üşüme, ani ürperme, ateş basması • Başta/beyinde uyuşma, karıncalanma • Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş veya bayılacakmış gibi olma duygusu • Gerçekdışılık duyguları… yani yaşadıkları gerçek mi değil mi gibi çelişkiler yaşama • Benliğe yabancılaşma • Ölüm korkusu, kalp krizi geçiriyormuş duygusu • Kontrolünü kaybedeceği ya da delireceği korkusu Ortalama düzeyde var olduğu düşünülen bu dürtülerin tamamı görülebilir… Görülmeyebilir de… Dışardan bakıldığında “Aman canım… o kadar da abartılacak bir şey değilmiş!” dedirtebiliyor ama siz gelin de bunları çekene sorun… Anlatılmaz yaşanır bir durumdur… genellikle bayanlarda rastlıyoruz. Günlük hayatın sıkıntı ve zorlukları içinde bayanların bu tür rahatsızlıklar yaşaması da normaldir sanırım. Rahatsızlığın başlama yaşı her ne kadar değişken olsa da ergenlik döneminde başladığı veya otuzlu yaşlarda bile ilk başlangıç yaşandığı bilinen bir gerçek. Tipik bir panik atak dakikalarla sınırlıdır sevgili okuyucular. Çoğunlukla 5-10 dakika, nadiren de 20-30 dakika, çok ender olarak da bir saat sürebilir. Adı üzerine ataktır ve gelir… sizi üzer, korkutur, boğar, rahatsız eder… ve hiçbir şey yokmuş gibi çekip gider. Panik atağı sırasında en yoğun yaşanan duygu “nefes darlığı ve boğulacakmış gibi olma” hissi sevgili okurlar. En fazla yakınılan mesele bu. Boğulacakmış gibi olan kişiler, aşırı soluk alıp vermeye başlarlar. Bu durum, panik atağın bireyler tarafından daha yoğun düzeyde yaşanmasına yol açar. Oysa soluk alıp verme, yani solunum sistemi, istemli olarak kontrol edilebilecek bir işlevdir ve bunun yapılabilmesi halinde panik atağını kontrol altına almak mümkündür. Peki aşırı soluk alıp vermeyi nasıl kontrol altına alacaksınız…? Gün içinde farklı zamanlarda, her insan dakikada ortalama 10-12 kez soluk alıp vermektedir. Eğer kişi, bundan daha fazla sayıda nefes alıp veriyorsa, bu sayı mutlaka azaltılmalıdır. Demek oluyor ki, panik atağın ilk belirtilerini fark ettiğinizde nefes alıp vermemizi yavaşlatırsanız, ciddi bir ataktan uzaklaşmayı da başarmış olursunuz. İsterseniz sırasıyla ne yapmanız gerektiğini söyleyeyim 1. Öncelikle rahatlıkla oturup uzanabileceğiniz bir duruma geçin. 2. Burnunuzdan derin bir nefes alıp, onu içinizde 10’a kadar sayarak tutun. 3. 10’a geldiğiniz zaman nefesi ağzınızdan verip, kendinize “rahatla, gevşe, kendini iyi hisset” şeklinde komutlar verin. 4. Bu periyodun ardından 3 saniyede nefes alıp, ardından 3 saniyede nefes verin. Ve nefes alıp vermeyi bu tempoyla sürdürün. Böylece her 1 dakikada ortalama 10 kez nefes alıp vermiş olacaksınız. Normal şartlarda alıp vermeniz gereken sayı zaten buydu. Atak sırasında nefes alışverişiniz arttığı için de kalbiniz hızlı hızlı atıyordu. Sayıyı doğal olana indirdiğinizde, atağı durdurmak için ciddi bir iş yapmış olacaksınız. Bu arada her alışınızda “iyi ve güzel olan her şeyi içinize çektiğinizi”, her nefes verişinizde de “sıkıntı ve zorlukları dışarı attığınızı” düşünmeyi ihmal etmeyin. 5. Her 1 dakika sonunda, 10 saniye boyunca nefesinizi tutup, ağzınızdan geri verin. Daha sonra 3 saniyelik döngülere devam edin. 6. Panik atağınız hafifleyinceye ya da ortadan kalkıncaya kadar bu alıştırmaya devam edin. Ortalama 4-5 dakika sürecek bu minik “Nefes yavaşlatma tekniği” ile, panik atağını kendinizden uzaklaştırma şansınız olacak. Bireysel destek çalışmalarında danışanlarımıza öğrettiğimiz bu tekniği sizlerle de paylaşmış oldum. Bununla birlikte daha pek çok uygulama var. Eninde sonunda yapmanız gereken şey, atak gelmeye başladığında, artan kalp ritminizi normale çevirmekten geçiyor. Ritmi normale çevirip, delirmeyeceğinizi, çıldırmayacağınızı, aklınızı kaybetmeyeceğinizi, kontrolün elinizden çıkmayacağını, bunun kısa sürecek bir korku nöbeti olduğunu, birkaç dakika sonra tamamen ortadan kalkacağını düşünmeyi ihmal etmeyin. Sevgiyle kalın… Psikolog&Psikoterapist Mehtap Kayaoglu KAYNAK - Manevi Reçete MARAZ-I VESVESE İLE MÜPTELÂ! Biliyor musun, vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer; ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür; küçük görsen küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder; havf etmezsen hafif olur, mahfî kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder, yerleşir; mahiyetini bilsen, onu tanısan, gider. Öyleyse, şu musibetli vesvesenin aksâm-ı kesiresinden kesîrü'l-vuku olan yalnız Beş Vechini beyan edeceğim; belki sana ve bana şifa olur. Zira şu vesvese öyle birşeydir ki, cehil onu davet eder, ilim onu tard eder. Tanımazsan gelir, tanısan gider. BİRİNCİ VECİH - BİRİNCİ YARA Şeytan, evvelâ şüpheyi kalbe atar. Eğer kalb kabul etmezse, şüpheden şetme döner. Hayale karşı şetme benzer bazı pis hatıraları ve münâfi-i edep çirkin halleri tasvir eder. Kalbe "Eyvah!" dedirtir, ye'se düşürtür. Vesveseli adam zanneder ki, kalbi, Rabbine karşı sû-i edepte bulunuyor. Müthiş bir halecan ve heyecan hisseder. Bundan kurtulmak için huzurdan kaçar, gaflete dalmak ister. Bu yaranın merhemi budur Bak, ey biçare vesveseli adam! Telâş etme. Çünkü senin hatırına gelen şetim değil, belki tahayyüldür. Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi; tahayyül-ü şetim dahi şetim değildir. Zira, mantıkça, tahayyül, hüküm değildir. Şetim ise hükümdür. Hem bununla beraber, o çirkin sözler, senin kalbin sözleri değil. Çünkü senin kalbin, ondan müteessir ve müteessiftir. Belki kalbe yakın olan lümme-i şeytanîden geliyor. Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır. Yani, onu zararlı tevehhüm etmekle, kalben mutazarrır olmaktır. Çünkü hükümsüz bir tahayyülü hakikat tevehhüm eder. Hem şeytanın işini kendi kalbine mal eder; onun sözünü ondan zanneder. Zarar anlar, zarara düşer. Zaten şeytanın da istediği odur. Risale-i Nur Risale-i Nur Külliyatının bilgisayar ortamında mümkün olduğu kadar rahat bir şekilde okumak için Buyrun Alternatif Download Nur Ris30a zip Gel, gel, ne olursan ol yine gel ... - Blogcu - YOKSA SİZ DE PANİK ATAK MISINIZ? Panik atak dünyada giderek önemi artan ve dikkati üzerinde toplayan, toplum sağlığını riske atan bir hastalık. Aniden başlayıp yoğun korku ve huzurluk durumunun yaşandığı, rahatsızlığın en geç 10 dakika içinde en üst seviyeye ulaştığı bir kaygı nöbetidir aynı zamanda. ABD'de yapılan araştırmalara göre her 5 kişiden birinin panik atak geçirdiği ortaya çıkmıştır. İşte bu önemli hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemleri; Panik atak aslında fiziksel belirtileri izleyen pskilojik bir sendromdur. Ama panik atak yaşayan kişiler bunu psikolojik bir sendrom olarak değil, yaşadıklarını oldukça zor ve anlatılmaz olduğunu ifade etmektedirler. Panik Atak hastalığı sadece psikiyatristlerin tedavi etmesi gereken bir hastalıktır. Hastanın ilaçla ya da sadece terapi ile iyileşmesi nadirdir. En önemlisi hastanın hastalık hakkında bilinçlendirilmesidir. Hastanın tedaviye düzenli olarak katılımı sağlandığında 4 - 6 ay içinde tümüyle iyileşme şansı % 95 oranlarına varmaktadır. Panik atak yaşayan kişilerde zamanla 2 temel belirti göz önüne çıkar. Birincisi, bu atakların tekrarlayacağı korkusudur Beklenti anksiyetesi İkincisi, nöbetler yaşandıkça kişi bazı ortam ve durumlardan kaçınmak ister. Örneğin, kişi çarpıntısı olacağı korkusuyla spor yapmayabilir, herkesin içinde düşüp bayılabileceği korkusu ile kalabalık ortamlarda bulunmayabilir veya nefes alamayacağı korkusuyla kapalı ortamlardan uzak durabilir. PANİK ATAK BELİRTİLERİ NELERDİR ? * Kalp hızında artış, kalp seslerini duyuyor gibi hissetme * Terleme, titreme veya sarsılma hissi * Soluğun kesilmesi hisleri * Bulantı ya da karında ağrı / rahatsızlık hissi * Yere düşecek gibi olma, başta sersemlik hissi * Kontrolünü kaybedip, delireceğini düşünme hissi * Kalp krizi geçireceği ya da öleceği korkusu * Hissizlik, karıncalanma hissi * Soluk alamama, nefesinin yetmediği hissi * Çevreyi olduğundan farklı, sanki gerçek değil gibi hissetme ya da kendini çevredekilerden ayrılmış, olağandışı, farklı bir şekilde algılama hali PANİK ATAK RAHATSIZLIĞININ TEDAVİ YÖNTEMLERİ * Biofeedback * İlaç kullanımı * Nefes egzersizleri * Psikoterapi * Relaksasyon teknikleri * Spor ve egzersiz * Üstüne gitme teknikleri Kaynak Sağlık Literatürleri ve İnternet Gel, gel, ne olursan ol yine gel ... - Blogcu Panik atak duasının tesirleri, sözleri ve okunma usulü Panik atak son yıllarda giderek artan psikolojik sıkıntılardan biri haline gelmiştir. Panik atağın belirtileri ve teşhisi oldukça kolay olmasına rağmen bu rahatsızlığın niçin ortaya çıktığı henüz tam olarak tespit edilememiştir. Uzmanlar panik atağın ortaya çıkışı hakkında onlarca farklı sebep ileri sürmektedir. Ancak bilim dünyası henüz panik atağın kesin olarak nedenini ortaya koymuş değildir. Panik ataktan kurtulma yollarına gelince bu konuda da uzmanlar kendi arasında görüş birliğine varmış değillerdir. İlaçlı tedavi öneren doktorlar ile psikolojik telkin yöntemi kullananlar günümüzde iki önemli akımı oluşturmaktadır. Panik ataktan kurtulma yolunda duanın önemi Panik ataktan kurtulmak ve rahat bir yaşama kavuşmak için uzman desteği almak büyük önem taşımaktadır. Ancak panik atak rahatsızlığından kurtulmak için dua ederek manevi yaşamı zenginleştirmek de çok olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Panik atağın ortaya çıkardığı olumsuz etkileri bertaraf eden dua, Kuran ayetlerine ve Allah’ın güzel isimleri olan esmalara dayanmaktadır. Bu duayı okuyarak sıkıntılarından kurtulduğunu beyan eden çok sayıda mümin bulunmaktadır. Panik atak duası okuyacak kişilerin dikkat etmeleri gereken önemli hususlar İslami yaşam tarzına uygun davranmak Panik atak duası okuyacak müminler bu rahatsızlıktan kurtulmanın en önemli şartının İslami yaşam tarzına uygun davranmak olduğunu bilmelidir. İslam’ın yasakladığı şeylerden kaçınmak ve hak yolu takip etmek inşallah kişinin her manada rahata ermesine vesile olacaktır. Duanın makbul kabul edildiği vakitler Panik atak duasını gün içinde 2 defa okumak tavsiye edilen uygulamalardandır. Okumalardan birincisi sabahın erken saatlerinde, diğeri ise gece yatmadan önce yapılacaktır. Eğer kişi günde sadece bir defa dua okuma fırsatına sahip ise gece uyumadan önce dua etmeye gayret etmelidir. Büyük alimler gece duasının faziletleri üzerinde durmuşlardır. Günümüzde uzman psikologların da uykuda geçen zamanın insan psikolojisi üzerindeki etkileri konusunda tespitlerde bulunması İslam alimlerinin ne kadar doğru tavsiyelerde bulunduğunu açıkça göstermektedir. Duanın sözlü olarak niyaz edilmesi Panik atak duasını sözlü olarak niyaz etmek ve dua sırasında tefekküre dalarak manevi huzura kavuşmayı dilemek esastır. Dua sözlerinin yazılı bir belge haline getirilerek kişinin üzerinde taşınması İslam’ın ön gördüğü dua anlayışına uygun değildir. Panik atak duasını devamlı okumanın fazileti Panik atak duasını mümkün mertebe devamlı okumaya gayret etmek gerekir. Zira duaya olan icabetin artırılması isteniyorsa sabırlı bir şekilde duaya devam etmek en isabetli davranış tarzı kabul edilmektedir. Kısa panik atak duasının sözleri Panik atak duasının teşkili şöyledir Besmele-i Şerif Ya Selam esması Rad suresi 28. ayet Ya Latif esması İhlas suresinin tamamı Ya Kadir esması İnşirah suresinin tamamı Ya Rahman esması Rad suresi 28. ayet Dikkat edilirse panik ataktan kurtulma duası Rad suresi 28. ayeti kerimesi ile başlar ve yine bu ayeti kerime ile biter. Bu ayetin Türkçe meali “Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” şeklindedir ki duanın özünü ve mahiyetini açıkça ortaya koymaktadır. Yukarıda verilen teşkil sırasına göre panik atak duasının sözleri şöyledir Bismillahirrahmanirrahim Ya Selam, Ellezıne amenu ve tatmeinü kulubühüm bi zikrillah e la bi zikrillahi tatmeinül kulub. Ya Latif, Kul hüvallahü ehad. Allahüs samed. Lem yelid ve lem yuled. Ve lem yekün lehu küfüven ehad. Ya Kadir, Elem neşrah leke sadrek. Ve vada’na anke vizreke. Elleziy enkada zahreke. Ve refa’na leke zikreke. Feinne me’al’usri yüsren. İnne me’al’usri yüsren. Feiza ferağte fensab. Ve ila rabbike ferğab. Ya Rahman, Ellezıne amenu ve tatmeinü kulubühüm bi zikrillah e la bi zikrillahi tatmeinül kulub amin Bazı alimler panik ataktan kurtulmak için gün içinde sık sık Rad suresi 28. ayetin okunmasını tavsiye etmektedir ve bu ayeti kerimeye “kısa panik atak duası” adını vermektedir. Panik atak rahatsızlığından ötürü sıkıntı çeken kişilerin ailelerine ve yakınlarına ise Bakara suresinin 255. ayeti kerimesini yani Ayetel Kürsi’yi okumaları tavsiye edilmektedir. Ayetel Kürsi’nin okunuşu şöyledir Bismillahirrahmanirrahim Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum la te’huzühu sinetüv vela nevm lehu ma fis semavati ve ma fil ard men zellezı yeşfeu ındehu illa bi iznih ya’lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm ve la yühıytune bi şey’im min ılmihı illa bi ma şa’ vesia kürsiyyühüs semavati vel ard ve la yeudühu hıfzuhüma ve hüvel alıyyül azıym. amin İşte Kenzül Dua Kitabı'nın mucizevi etkisini kanıtlayan birbirinden garip okuyucu yorumları! Bu yorumlar sizi de hayrete düşürecek, şimdiye kadar herkes hayretler içerisinde kaldı ve mucizeye tanık oldu. Bu mucizevi duaları taşıyan Kenzül Dua Kitabı'na ulaşabilmek için şuraya tıklayın lütfen. Tıklayıp kitabın indirme sayfasına gidin. İşte o mucizevi yorumlar Buna benzer birbirinden garip yorumları okumak için kitabın tanıtım sayfasına bakın. Konuyla alakalı olarak Sakinleşmek için Dua ve Sevgi Duası başlıklı yazılarımızı da okuyabilirsiniz.

panik atak duası ibadet tv